Korkmamak, Dik durmak

Yıllarca aynı işyerinde çalışıp bir birlerini tanımayan insanlar var bu ülkede. İslami yaşamları öyle sinmiş ki bu kimliklerini gösteremiyorlar. Kastettiğim ibadetlerini açıktan yapamıyorlar.

Hep bir kaygı, endişe var.

Öyle ki utandığı için iş yerinde namaz kılamayıp akşama hepsini kaza eden tanıdıklarım var. Aman beni abdest alırken, namaz kılarken kimse görmesin diye sinenler var bu ülkede.

Beni iş arkadaşlarım bilmesin, öğrencilerim bilmesin, patronlarım bilmesin diye gizli gizli namaz kılanlar var bu ülkede.

Namaz kılarsam bulunduğum çevre benden alışveriş yapmaz!.

Eğer benim namaz kıldığımı öğrenirlerse, beni etiketlerler, işimi kaybederim, özel derslerimi kaybederim, kariyerim tehlikeye girer, komutanım görüp beni görevden atarlar korkusu var bu ülkede.

Acaba namaza başlarsam, başımı örtersem, bulunduğum aileden arkadaşlarımdan, sosyal çevremden tepki alırım diye imanını kalbine hapseden hanımlar var bu ülkede.

Yarın ahirette yarabbi bana izin verselerdi namaz kılacaktım demeniz sizi kurtarır mı?

Tüm bahanelerine sımsıkı yapışmış Allahın emriyle arasına mesafe koymuş insanlar, bu dinin emirlerini Allah ile kul arasında bir vicdan meselesine mi indirgediler?

Yoksa Allah resulünün 40 kişi olunca İslamı açıktan yaşayıp Kâbe'de namaz kılmalarının haberleri onlara gelmedi mi?

Yada yaşadığı şehirlerindeki Müslümanların sayısı hala 40'a ulaşmadı mı?

Sıbgatullah- Allah'ın boyası ile boyanmak yerine iş yerinizin, takımınızın, yaşadığınız cemiyetin yada milliyetinizin boyasıyla boyanmak daha mı cazip gelmeye başladı.

Ben sadece Müslümanlardanım. Ölümüm, hayatım yalnız ve yalnız Allah içindir. Demek ahretimiz ,için daha hayırlı değil mi?

Küçücük menfaatlerimiz için protestolara katılıyoruz. Eylemlere gidiyoruz, Allahın dinini yaşamaya gelince bunu yapmak zor mu geliyor. Ya da bazı cahillerin söylediği gibi "dinci", "irticacı" yaftası yemekten mi korkuyoruz.

Allah bizi sonsuz bir mutluluğa çağırıyor dünyanın geçici menfaatlerine değil.

Allah Teala bizi kendi dini üzerinde ayakları sabit bir şekilde taviz vermememizi, hayatı ancak ona hasretmemizi istiyor.

Allah insanların rızkına kefildir. Hiç kimse rızık korkusuyla bu dinin emirlerini esnetmeye çalışmamalı.

Taviz vererek, erteleyerek, pısırık davranarak, olmadığınız gibi görünerek, çağa uymak adına iffetinizden ve ahlakınızdan vazgeçerek, kâfirleri yüceltip Müslümanları aşağılayarak, kendi yaşamadığınız islamı başkasına anlatarak, yaşamı kutsayıp şehâdeti kerih görerek bu dine yardım edemezsiniz.

Sağlığımızı, rızkımızı, mevkiimizi, itibarımızı dileyen Allahtır. Öyle olduğu halde ondan başkasına yaranmak için yaptıklarınıza bakın. Unutmayın! Yaşadığınız hayatın her anından sorgulanacaksınız.

Sistemli Evden Eve Taşımacılık

Vaktin Çağrısı

Wholesale B2B Marketplaces

Ramazan Bayramı