İPEK BAŞÖRTÜ
"Zinet" sayılacağı için kadının dışarıda ipek başörtüsü giyemeyeceği söyleniyor. Bu doğru mudur?
"Zinet" eşyası olarak altının ve ipegin erkeklere haram, kadınlara ise helâl olduğu herkesin malumudur. Ipeğin kadına helâl olduğunu bildiren hadîs-i şerif mutlaktır(Ibn Âbidin VI/351 vd.), yani bir zaman ve mekâna kayıtlı olmaksızın, ipeği her halükârda kadına helâl kılmaktadır. Rasulüllah Efendimiz: "Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helâl, erkeklerine haramdır"( Zeylâi, Nasbu`r-râye IV/222-25) buyurmuştur. Buna binâen fıkıhta: "Kadının ipek giymesi ve onu her türlü kullanması helâldir."(Cezîrî, Kitâbu`1-fıkh N/13) denir. Hz. Ali Efendimiz: "Rasulüllah bana bir "siyerâ" (ipek olduğu anlaşılıyor) kostüm vermişti. Onu giyerek çıktım. Ama yüzlerinden onun buna kızdığını anladım ve onu derhal yırtarak yakınlarım olan kadınlar arasında paylaştırdım."( Buhâri, libâs H. No: 58) demiştir. Müslim`deki rivâyetinde Rasulüllah:"Onu ben sana giyesin diye göndermedim, yakının olan kadınların başbezi yapmaları için bölesin diye gönderdim." buyurduğu ilâvesi vardır.(Müslîm libâs 2; Ayrıca bk. Aynî XXN/17-18) Demek ki ipeğin ipek olduğu için başörtüsü olarak kullanılmasında bir beis yoktur. Başörtünün mahzurlu olması, ipek olmasından değil, süslü-püslü olup "teberrüc" kapsamına girmiş olmasından olabilir. Yani rengi ve deseniyle câzip olup "teberrüc" sayılacak bir başörtüsü ipekten olmasa bile kadın için mahzurludur. Böyle bir başörtüsü ile de tesettür gerçekleşir, ancak teberrüc yasağına uyulmamış olur. Rengi ve deseni ile teberrüc kapsamına girmeyen bir başörtüsü, ipek olsa bile mahzurlu olmamalıdır (Allahu a`lem).