İZİN İSTEME (İSTİ`ZÂN) MESELESI:
Islâm, sosyal ilişkilerdeki usulleri (âdâb-i muâşeret) insan onuruna en yakışır biçimde, dünyasına da âhiretine de en yararlı tarzda açıklamış ve düzene koymuştur.
Kur`ân-ı Kerim, izin isteme konusunu iki ayrı yerde detaylıca anlatır:
"Ey inananlar, evlerinizden başka evlere izin almadan, seslenip sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Eğer düşünürseniz bu sizin için daha iyidir." Eğer evde kimseyi bulamazsanız, yine de size izin verilmedikçe içeriye girmeyin. Size, dönün denirse dönün. Bu, sizi daha çok temize çıkarır. Allah yaptıklarınızı bilir. Içinde menfaatiniz bulunan boş evlere girmenizde bir sorumluluk yoktur. Allah açıga vurduğunuzuda gizlediğinizi de bilir". (Nûr (24) 27, 28184. Nûr (24) 58-59)
Bu âyetleri Efendimizin hadîsleriyle beraber düşünen tefsirciler; "Ev sahibinin görülmesini istemediği bir manzaraya ya da açık olabilecek avret bir yere gözü ilişmemesi ve muhtemel çok büyük fitnelere sebep olmamak için gidilen evin kapısını üç defa çalar, sırtını kapıya verir ve bekler. Açarsa selâm verir ve söyleyeceklerini söyler, açmazsa dördüncü defa çalmaz ve döner" demişlerdir. Bu konuda kadınlâ erkek eşittir. Çocuklar ise bununla sorumlu değillerdir. Ancak öğretilmeleri gerekir.
Bu konuda aynı sûrede daha sonra şu âyetler yer alır:
"Ey inananlar, elleriniz altında olan köle ve cariyeler ve sizden henüz erginliğe ermemiş olan (çocuk) lar, sabah namazından önce, öğle sıcağında soyunduğunuzda ve yatsı namazından sonra yanınıza gireceklerinde, üç defa izin istesinler. Bunlar sizin açık bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmakta, size de, onlara da bir sorumluluk yoktur. Allah size âyetlerini böylece açıklar. Allah Bilen`dir. Hakîm`dir. Çocuklarınız erginlik çağına gelince, büyüklerinin istediği gibi, onlar da her defasında izin istesinler. Allah size âyetlerini böylece açıklar. Allah Bilen`dir. Hakîm`dir.
Bu âyetlerde de ev halkının ve küçük ve büyük çocukların izin isteme niteliği açıklanır. Küçük çocuklar, karı kocanın soyunmuş olabileceği zamanlarda izin almadan onların yanlarına giremezler. Demek ki ergin olmasa dahi, birşeyler anlayabilecek çocuklar, anne-baba ile aynı odada yatmayacaktır.
Böyle küçük çocukların, anne-babanın soyunmuş olabilecekleri zamanlar dışında, izin almadan yanlarına girmelerinde bir sakınca yoktur. Ançak ergin çocuklar, izin konusunda büyükler gibidirler. Anne-babalarının, ya da bir başka kadının odasına her girmek istediklerinde izin isteyecekler üç kez kapıyı vurmalarına rağmen ses çıkmazsa döneceklerdir. Bu bir Islâmi edeptir, öğrenilmesi ve öğretilmesi gerelkir.
Girme, konusunda küçük çocukların da izin isteme gereği düşünülerek, ergin olmayan çocuk nasıl mükellef olur gibi bir soru akla gelebilir. Ancak bunuda hitap onlara değil büyükleredir. Büyüklerin bunu onlara öğretmeleri istenmiştir.