Allah Teâlâ ve Resûlü’nün, yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarz ve üslupla istediği fiile mekruh denir. Haramla mekruh arasında bazı ortak noktalar vardır. Her ikisi de yasaklanan ya da hoş karşılanmayan veya çirkin olan fiilleri ifade eder. Ancak haram ve mekruh kavramları Hanefîlerde, diğer mezheplere göre bazı farklılıklar gösterir.

Kelime anlamı; hoşlanılmayan, çirkin olan demektir. Terim olarak ise: Vâcipte olduğu gibi, Allah`ın ve O`nun elçisinin tam kesin olmayan sözleriyle, yapılmaması istenen, ya da yapılmaması tercih edilen şeylerdir. Allah`ın sözünün kesin olmaması, sırf anlaşılan mânâsının kesin olmaması demektir. Peygamberimizin sözünün kesin olmaması ise; hem mânâsının kesin olmaması, hem de Peygambere ait olmasının kesin olmaması demektir. Kuvvetli olan mekruh, harama yaklaştığı için ona "tahrîmen mekruh", kuvvetli olmayan da helâla yaklaştığı için ona da "tenzîhen mekruh" denir. Meselâ ikindiyi bile bile geciktirip tam güneş batarken kılmak "tahrîmen", sağ eliyle burnunu çekmek de "tenzîhen" mekruhtur. Genel bir kural olarak da: Vâcip olan bir işi yapmamak, tahrîmen mekruh olan bir şeyi yapmamak da vâciptir. Sünnet ve müstehapları yapmamak tenzîhen mekruh, tenzîhen mekruh olan şeyleri yapmamak da sünnet, ya da müstehaptır.

Sistemli Evden Eve Taşımacılık

Vaktin Çağrısı

Wholesale B2B Marketplaces