NAMAZDA KADININ AYRICALIĞI
Namazda kadının ayakları bitişik mi yoksa açık mı tutul malıdır?
Bazı fıkıh ve ilmihal kitaplarında kadınların namazın bazı noktalarında erkeklerden ayrıldıkları yazılıdır. Ancak bunlar farz, vâcip, ya da sünnet derecesinde ayrılıklar değildirler. Yani kapatılacak avret ve saf düzeni dışında, kadınların namazı da erkeklerin namazı gibidir, denebilir. Meselâ, kadınlar tekbirde ellerini kulaklarına kadar değil, omuzlarına kadar kaldırırlar. Bu konuda bir hadîs-i şerif de vardır. (43 Nemenkânî, I/251) Ancak Rasûlüllah Efendimizin bizzat kendilerinin de tekbirde ellerini omuzlarına kadar kaldırdıkları vâkidir. (44 Aynî, V/10; Ibn Hacer, Fethû`I-Bûrî NJ2l B vd. ) Kadınlar kıyamda ellerini göğüslerinin üzerine koyarlar. Rükûda doksan derece, dümdüz eğilmeyip, dizlerini kırar ve biraz meyilli dururlar. Secdede kollarını açmayıp uyluklarına yapıştırırlar... vs. Ancak bunların hepsi, bu şekli tesettüre daha uygun olacağı için söylenmiştir. Meselâ rükûda yarıyı geçinceye kadar (kırkbeş dereceden fazla) eğilmedikçe rükûun kadın için de sahih olmayacağı söylenmiştir. Çünkü cemaatle namazda tam eğilmenin yarısının üzerinde imama yetişen, o rek`ata yetişmemiş sayılır. Bu, kadın için de böyle olacağına göre, kadının da rükûda en az yarıyı (kırkbeş dereceyi) geçecek şekilde eğilmesi gerekir. Zaten kadınlar için dizlerini tutmadan ellerini dizlerinin üzerine koyarlar denmektedir. Eli, avuç içi dizleri tam ortalayacak kadar indirmekle, rukû sahih olacak kadar eğilinmiş olur. Ancak bir çok kadın bunu yapmamakta ve belki de rükû`larının sıhhatine zarar vermektedirler. Kadının ayaklarının durumunda da, oturuş biçimi dışında erkeğinkilerden ayrı bir durumâ şahit olunmuş değildir. Erkeğin ayak topuklarını rükûda iken birleştireceğine dair bir görüş vardır.(45 Nemenkânî I/186-87) Ihtimal ki, tesettüre daha uygun olacağı için kadınların namaz boyunca ayaklarını birleştirecekleri söylenmiştir. Ama erkekler hakkındaki bu görüşün bir yanlış anlama sonucu beyan edildiği söylenmiştir. Rükû`da herkesin kendi topuklarını birbirine değil, yanındakinin topuklarına birleştirdigi rivayeti vardır. Bunu yanlış anlayanlar topukların rükû da birleştirileceğini söylemişler (46 age. I/186 )ve ihtimal ki, bunun kadınlar için sürekli yapılmasının uygun olacağı kanaatine varmışlardır. Halbuki, bu erkekler için olmayınca kadınlar için de olmayacaktır.