Peygamber efendimiz (sav)ın bazı sünnetlerini bugün yaşayamıyoruz. bundan ne ölçüde sorumlu oluruz?
PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV)`İN BAZI SÜNNETLERİNİ BUGÜN YAŞAYAMIYORUZ. BUNDAN NE ÖLÇÜDE SORUMLU OLURUZ? MESELÂ SAÇLARIMIZA ZEYTİNYAĞI SÜRMEK, YA DA SÜRME ÇEKMEK GİBİ. BUGÜNÜN SANAYİ ZEYTİNYAĞI VE ECZANELERDEKİ SÜRMEYLE BU SÜNNET YERİNE GETİRİLMİŞ OLUR MU?
Gerçekten de Allah Rasulü Efendimiz (sav)`in: "Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın, çünkü o mübarek bir ağaçtandır" (Tirmizi, atime 43; Ibn Mace, at`ime 43; Darimi, at`ime 20) buyurduğu sahih hadis kitaplarımızda geçmektedir. Bazı kitaplarda: "Çünkü o hoş ve mübarektir... Çünkü onda yetmiş derde deva vardır, cüzzam da bunlardan biridir." "Basura iyi gelir" (Hindî, Kenz, X/48) gibi ilaveler de vardır. Sürme hakkında ise "Sürmenizin iyisi Ismid`den olandır. O gözü cilalar, tüyü bitirir" (Ebu Davud, libas 13, Tip 14; Tirmizi, libas 22,23; Ibn Mâce, tip 25) buyurulmuştur. Anlaşılacağı gibi, her ikisi de tibbî birer tavsiye niteliğindedirler. Yani zevâid sünnetten sayılırlar. Bu yüzden terkeden, eğer hafife alarak terkediyor değilse, günah işlemiş sayılmaz. Sadece tibbî faydalarını düşünerek kullanan, tibbî faydasından yararlanmış olur. Nitekim modern tıp, hem "ismid" denen taştan yapılan sürmenin göze faydalarını, hem de zeytinyağının saç dibi hücrelerini ve cildi besleyici özelliğini tesbit etmiş durumdadır. Bunları bir sünnet olarak düşünüp tatbik edenler ise hem tıbbî faydalarından istifade ederler, hem de sünnet sevabı alırlar.
Zeytinyağı tabi zeytinyağı olduktan sonra modern sanayı tesislerinde yapılmış olması bir şey değiştirmez. Sürmeye gelince, bugün bir kozmetik aksesuarı olarak eczanelerde satılan sürmeler "ismid" olmadığı ve göze ve cilde faydadan çok zarar verdiği için, ona aynı şeyi söyleyemeyiz. O safi bir süs aracıdır. Sağlıga zararlı ise mekruhtur. Değilse niçin kullanıldığına bakılır: Eşi için kullanmışsa müstehap olur (Al- lah`u a`lem).