İçimizde en ufak bir şüphe bulundurmayarak şuna inanıyoruz ki, Allah tarafından insanlığa gönderilen son mükemmel din olan İslam, bütün insanlar için en ideal en huzurlu hayat tarzını sunan bir din olarak çocuklarımızı da küçük yaşlardan itibaren ibadetlere ve özellikle de namaz ibadetine alıştırmamız gerektiğini emir ve tavsiye eder.
çocuklarımızın hem dini terbiyelerinde hem de ibadet anlamında gösterdikleri hassasiyet ölçüsünde üzerinde en fazla durulması gereken husus namaz ibadetidir.
Namaz ibadetinin İslam'daki diğer ibadetlere nazaran çok daha sıklıkla ifade ediliyor olması, onun çok önem arz ettiğini ortaya koyar. Peygamber Efendimiz (sav) da hadis-i şeriflerinde namazın üzerinde çok durmuş, ona çok büyük önem vermiştir. Namaz farzı; hiçbir şartı olmaksızın gerçekleştirilmesi istenen bir farzdır. Diğer farzların büyük kısmı bir takım şartlara bağlanmışken Namaz ibadeti şartlara bağlanmamıştır.
Kendisi kılıp çocuğuna namazı emretmeyen ebeveyn yanlış yapmaktadır.
Rabbimiz, Taha Suresinin 132. ayetinde şöyle buyurur: "(Ey Muhammed) Ailene namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, sana rızık veren biziz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanındır."
Ayette de görüldüğü gibi, mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim, çocuklara namaz ibadetinin sevdirilmesi ve öğretilmesi için, anne babalara çok önemli görevlerin düştüğünü göstermektedir. çocuklara namazın, hayatın kopmaz, ihmal edilemez bir parçası olduğunu dahası namazın hayatın özü olduğunu iyi anlatmak ve öğretmek gerekmektedir. çocukların namazla ilişkisi, anne babaların yükümlülüğündedir. Bu Allah tarafından verilmiş bir ödevdir.
Peygamber Efendimiz (sav), anne babaların bu yükümlülüğüne işaret ederek şöyle buyuruyor: "çocuk yedi yaşına gelince namazı emredin. On yaşına gelince (gerekirse) namaz hususunda dövün" [Ebu Davud] Bu hadis-i şerifteki 'emir' dili, muhakkak yapılmasına işaret etmektedir. Aksi takdirde karşılığında vebal, kınanma ve azap vardır.
Namaz, dinin merkezindedir
Namaz ibadetinin dinin merkezinde olduğu bugün herkes tarafından açık ve net olarak bilinmektedir. Birçok ayet ve hadis-i şeriflerle sabitlenmiş bir hükümdür namaz. İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu namazı terk hususunda ağır cezalar ve yaptırımlar öngörmüşlerdir.
Namaz ibadeti böylesine önemli bir yerde bulunurken, bu ibadet muhakkak çocuklarımızın eğitiminin merkezinde de olması gereken bir ibadettir. Anne babalar, küçük yaşlardan itibaren çocuklarına namazı sevdirmek için ellerinden geleni yapmalı, bu uğurda her türlü meşakkate katlanmalıdırlar. Ayetteki ifadeyle, bu hususta sabırlı ve sebatlı olmak zorundadırlar.
çocuklarımıza namazı sevdirmek için dikkat!
çocuklarımıza namazı sevdirmek için öncelikle kararlı ve düşünceli olmak zorundayız. çocuklarımızı daha çok küçük yaşlarından itibaren namaz ibadetine karşı sevgi dolu olarak yetiştirmek gerekiyor.
1) İkna edip sevdirmek en temel düsturdur. Namazı öğretmeyin, sevdirin.
2) Sevdirmeden ve anlatmadan çocukları namaza zorlamak, namaz kılmalarını mecburi tutmak onları namazdan soğutur. Buna dikkat etmek gerekir.
3) En iyi öğretmen örnekliktir. çocuklar, sizin namaza gösterdiğiniz saygı ve sevgiyi görmeliler.
4) Namazı ilgi çekici hale getirerek, çocukların sevgi dolu bir merak edinmelerini sağlamak gerekir. Kitaplarla, CD lerle namaz eğitimi çeşitlendirilmelidir.
5) çocuk güzel hediyelerle teşvik edilmeli, onun için sürprizler hazırlanmalıdır. Teşvik ve tebrik edilmelidir.
6) Kendisine ait bir seccadesi, tesbihi ve takkesi olmalıdır. Kız çocuklarına namaza mahsus özel beyaz başörtüsü alınmalıdır.
7) Küçük yaşlardan itibaren devamlı camiye götürülmeli ve çocuğun namazı en ön safta kılması sağlanmalıdır.
Peygamberin çocuklarla ilişkisinin merkezinde namaz vardır
Peygamber Efendimiz (sav)'ın çocuklarla ilişkisinin merkezinde namaz ibadeti vardır. Efendimiz, namazı çocuklara sevdirmek ve öğretmek için çeşitli yöntemler uygulamıştır.Efendimiz (sav) bazen evde çocuklara abdest aldırıp onlara namaz kıldırmış, çoğu zaman da çocukları camiye götürerek onlara cemaatle namaz kıldırmıştır. Efendimiz (sav)'ın bu yaklaşımına maruz kalan çocuklar, bundan çok memnuniyet duymuşlardır. Zira büyük adamların safında onlar gibi sayılmak, çocuk için tarifi imkânsız bir duygu, yüce bir makamdır. Hele cemaat ehli tarafından başı okşanıp medhedilmesi ayrı bir zevk bir taltif ve teşvik edici bir davranış olmaktadır.
Rivayetle sahabeden Enes (ra) anlatıyor: "Ben, annem ve teyzem ümmü Haram evdeyken, Resulullah (sav) çıkageldi. Bir müddet sonra; 'Kalkın size namaz kıldırayım' dedi. Beni sağ tarafına aldı. öylece bize namaz kıldırdı. Namazdan sonra bize dua etti..." [Müslim]
İbni Abbas der ki: "Ramazan veya kurban bayramı günü Resulullah (sav) ile birlikte bayram namazına gittim. Allah'ın Resulü namaz kıldırdı. Sonra hutbe okudu. Daha sonra kadınların bulunduğu tarafa gelerek onlara vaaz etti ve namaza devam etmelerini söyledi." [Buhari, Müslim]
Semure bin Cündüp, çocuk yaşta iken, Hz. Peygamber ile birlikte bir kadının cenaze namazını kıldıklarını haber vermektedir. [Müslim]