Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥٓ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ ٱلْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ ۗ وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَٰلًا مُّبِينًا
Ve mâ kâne li mu’minin ve lâ mu’minetin izâ kadallâhu ve resûluhu emren en yekûne lehumul hıyeretu min emrihim, ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe kad dalle dalâlen mubînâ(mubînen).
Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- artık yoktur
- وَمَا
- كَانَ
- ك و ن
- inanmış bir erkek için
- لِمُؤْمِنٍ
- ا م ن
- ve
- وَلَا
- inanmış kadın (için)
- مُؤْمِنَةٍ
- ا م ن
- zaman
- إِذَا
- hüküm verdiği
- قَضَى
- ق ض ي
- Allah
- اللَّهُ
- ve Resulü
- وَرَسُولُهُ
- ر س ل
- bir işte
- أَمْرًا
- ا م ر
- أَنْ
- olması
- يَكُونَ
- ك و ن
- onlar için
- لَهُمُ
- seçme hakkı
- الْخِيَرَةُ
- خ ي ر
- مِنْ
- o işi
- أَمْرِهِمْ
- ا م ر
- ve kim
- وَمَنْ
- karşı gelirse
- يَعْصِ
- ع ص ي
- Allah’a
- اللَّهَ
- ve Resulüne
- وَرَسُولَهُ
- ر س ل
- elbette
- فَقَدْ
- sapıklığa düşer
- ضَلَّ
- ض ل ل
- bir sapkınlıkla
- ضَلَالًا
- ض ل ل
- apaçık
- مُبِينًا
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
- Diyanet Vakfı: Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bununla beraber, Allah ve Rasulü bir işe karar verdiği zaman, gerek inanan bir erkeğin gerek inanan bir kadının kendilerine ait bir işte tercih hakları olamaz. Her kim Allah´a ve peygamberine asi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
- Ali Fikri Yavuz: Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, kendi işlerinden dolayı Allah’ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık etmiş olur. (Hz. Peygamber (s.a.v.) halası kızı Zeyneb’i azadlısı ve oğulluğu bulunan Zeyd ile nikâhlamak istemişti. Bunlardan her ikisi de muvafakat etmemişlerdi. Bunun üzerine, bu âyeti kerime nâzil oldu ve onlar da evlendiler).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bununla beraber gerek bir mü´min için ve gerek bir mü´mine, Allah ve Resulü bir işe huküm verdiği zaman o işlerinden ihtiyar kendilerinin olmak olamaz ve her kim Allah ve Resulüne âsıy olursa açık bir sapıklık etmiş olur
- Fizilal-il Kuran: Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah´a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
- Hasan Basri Çantay: Allah ve peygamberi bir işe hüküm etdiği zaman gerek mü´min olan bir erkek, gerek mü´min olan bir kadın için (ona aykırı olacak) işlerinde kendilerine muhayyerlik yokdur. Kim Allaha ve Resulüne isyan ederse muhakkak ki o, apaçık bir sapıklıkla yolunu sapıtmışdır.
- İbni Kesir: Allah ve Rasulü bir şeye hükmettiği zaman; ne mü´min erkekler için ne de mü´min kadınlar için artık işlerinde bir seçme hakkı olamaz. Kim de Allah´a ve Rasulüne isyan ederse; şüphesiz ki apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve bir mü´min ve bir mü´mine için sahih değildir ki, Allah ve Resûlü bir işe hükmettiği vakit onlar için kendi işlerinden dolayı (o hükm-ü ilâhîye karşı) bir muhayyerlik olsun. Ve her kim Allah´a ve Peygamberine isyan ederse artık apaçık bir sapıklık ile sapıtmış olur.
- Tefhim-ul Kuran: Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği zaman, mü´min olan bir erkek ve mü´min olan bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah´a ve Resulü´ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.