Nâziât  Suresi: Anlamı, Yazılışı, Türkçe Okunuşu ve Sesli Dinle

Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor

79-Nâziât  Suresi 1. Ayet

  • Ven nâziâti garkâ(garkan).
  • بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ وَٱلنَّٰزِعَٰتِ غَرْقًا
  • Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,

79-Nâziât  Suresi 2. Ayet

  • Ven nâşitâti neştâ(neştan).
  • وَٱلنَّٰشِطَٰتِ نَشْطًا
  • Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,

79-Nâziât  Suresi 3. Ayet

  • Ves sâbihâti sebhâ(sebhan).
  • وَٱلسَّٰبِحَٰتِ سَبْحًا
  • Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,

79-Nâziât  Suresi 4. Ayet

  • Fes sâbikâti sebkâ(sebkan).
  • فَٱلسَّٰبِقَٰتِ سَبْقًا
  • Derken, öne geçenlere,

79-Nâziât  Suresi 5. Ayet

  • Fel mudebbirâti emrâ(emren).
  • فَٱلْمُدَبِّرَٰتِ أَمْرًا
  • Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).

79-Nâziât  Suresi 6. Ayet

  • Yevme tercufur râcifeh(râcifetu).
  • يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ
  • (6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

79-Nâziât  Suresi 7. Ayet

  • Tetbeuher râdifeh(râdifetu).
  • تَتْبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ
  • (6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

79-Nâziât  Suresi 8. Ayet

  • Kulûbun yevmeizin vâcifeh(vâcifetun).
  • قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ
  • O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.

79-Nâziât  Suresi 9. Ayet

  • Ebsâruhâ hâşiah(hâşiatun).
  • أَبْصَٰرُهَا خَٰشِعَةٌ
  • Onların gözleri (korku ile) inecektir.

79-Nâziât  Suresi 10. Ayet

  • Yekûlûne e innâ le merdûdûne fîl hâfireh(hâfireti).
  • يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِى ٱلْحَافِرَةِ
  • Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisin geriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?”

79-Nâziât  Suresi 11. Ayet

  • E izâ kunnâ izâmen nahıreh(nahıreten).
  • أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمًا نَّخِرَةً
  • “Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?”

79-Nâziât  Suresi 12. Ayet

  • Kâlû tilke izen kerretun hâsireh(hâsiretun).
  • قَالُوا۟ تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ
  • “Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler.

79-Nâziât  Suresi 13. Ayet

  • Fe innemâ hiye zecretun vâhıdeh(vâhıdetun).
  • فَإِنَّمَا هِىَ زَجْرَةٌ وَٰحِدَةٌ
  • Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir.

79-Nâziât  Suresi 14. Ayet

  • Fe izâ hum bis sâhireh(sâhireti).
  • فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ
  • Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

79-Nâziât  Suresi 15. Ayet

  • Hel etâke hadîsu mûsâ.
  • هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
  • (Ey Muhammed!) Mûsâ’nın haberi sana geldi mi?

79-Nâziât  Suresi 16. Ayet

  • İz nâdâhu rabbuhu bil vâdil mukaddesi tuvâ(tuven).
  • إِذْ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلْوَادِ ٱلْمُقَدَّسِ طُوًى
  • Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:

79-Nâziât  Suresi 17. Ayet

  • İzheb ilâ fir’avne innehu tagâ.
  • ٱذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
  • “Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır.”

79-Nâziât  Suresi 18. Ayet

  • Fe kul hel leke ilâ en tezekkâ.
  • فَقُلْ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
  • “Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?

79-Nâziât  Suresi 19. Ayet

  • Ve ehdiyeke ilâ rabbike fe tahşâ.
  • وَأَهْدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخْشَىٰ
  • Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!”

79-Nâziât  Suresi 20. Ayet

  • Fe erâhul âyetel kubrâ.
  • فَأَرَىٰهُ ٱلْءَايَةَ ٱلْكُبْرَىٰ
  • Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi.

79-Nâziât  Suresi 21. Ayet

  • Fe kezzebe ve asâ.
  • فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ
  • Fakat o, Mûsâ’yı yalanladı ve isyan etti.

79-Nâziât  Suresi 22. Ayet

  • Summe edbere yes’â.
  • ثُمَّ أَدْبَرَ يَسْعَىٰ
  • Sonra sırt dönüp koşarak gitti.

79-Nâziât  Suresi 23. Ayet

  • Fehaşere fe nâdâ.
  • فَحَشَرَ فَنَادَىٰ
  • Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:

79-Nâziât  Suresi 24. Ayet

  • Fe kâle ene rabbukumul a’lâ.
  • فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلْأَعْلَىٰ
  • “Ben, sizin en yüce Rabbinizim!” dedi.

79-Nâziât  Suresi 25. Ayet

  • Fe ehazehullâhu nekâlel âhıreti vel ûlâ.
  • فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱلْأُولَىٰٓ
  • Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.

79-Nâziât  Suresi 26. Ayet

  • İnne fî zâlike le ıbreten li men yahşâ.
  • إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَىٰٓ
  • Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.

79-Nâziât  Suresi 27. Ayet

  • E entum eşeddu halkan emis semâ’(semâu), benâhâ.
  • ءَأَنتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُ ۚ بَنَىٰهَا
  • (Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.

79-Nâziât  Suresi 28. Ayet

  • Refea semkehâ fe sevvâhâ.
  • رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّىٰهَا
  • Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.

79-Nâziât  Suresi 29. Ayet

  • Ve agtaşe leylehâ ve ahrece duhâhâ.
  • وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَىٰهَا
  • O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.

79-Nâziât  Suresi 30. Ayet

  • Vel arda ba’de zâlike dehâhâ.
  • وَٱلْأَرْضَ بَعْدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ
  • Ardından yeri düzenleyip döşedi.

79-Nâziât  Suresi 31. Ayet

  • Ahrece minhâ mâehâ ve mer’âhâ.
  • أَخْرَجَ مِنْهَا مَآءَهَا وَمَرْعَىٰهَا
  • Ondan suyunu ve merasını çıkardı.

79-Nâziât  Suresi 32. Ayet

  • Vel cibâle ersâhâ.
  • وَٱلْجِبَالَ أَرْسَىٰهَا
  • Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

79-Nâziât  Suresi 33. Ayet

  • Metâan lekum ve li en âmikum.
  • مَتَٰعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَٰمِكُمْ
  • Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı.

79-Nâziât  Suresi 34. Ayet

  • Fe izâ câetit tammetul kubrâ.
  • فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلْكُبْرَىٰ
  • (34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

79-Nâziât  Suresi 35. Ayet

  • Yevme yetezekkerul insânu mâ seâ.
  • يَوْمَ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ
  • (34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

79-Nâziât  Suresi 36. Ayet

  • Ve burrizetil cahîmu li men yerâ.
  • وَبُرِّزَتِ ٱلْجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ
  • Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.

79-Nâziât  Suresi 37. Ayet

  • Fe emmâ men tagâ.
  • فَأَمَّا مَن طَغَىٰ
  • (37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

79-Nâziât  Suresi 38. Ayet

  • Ve âserel hayâted dunyâ.
  • وَءَاثَرَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا
  • (37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

79-Nâziât  Suresi 39. Ayet

  • Fe innel cahîme hiyel me’vâ.
  • فَإِنَّ ٱلْجَحِيمَ هِىَ ٱلْمَأْوَىٰ
  • (37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

79-Nâziât  Suresi 40. Ayet

  • Ve emmâ men hâfe makâme rabbihî ve nehennefse anil hevâ.
  • وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفْسَ عَنِ ٱلْهَوَىٰ
  • (40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.

79-Nâziât  Suresi 41. Ayet

  • Fe innel cennete hiyel me’vâ.
  • فَإِنَّ ٱلْجَنَّةَ هِىَ ٱلْمَأْوَىٰ
  • (40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.

79-Nâziât  Suresi 42. Ayet

  • Yes’elûneke anis sâati eyyâne mursâhâ.
  • يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَىٰهَا
  • Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

79-Nâziât  Suresi 43. Ayet

  • Fîme ente min zikrâhâ.
  • فِيمَ أَنتَ مِن ذِكْرَىٰهَآ
  • Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?

79-Nâziât  Suresi 44. Ayet

  • İlâ rabbike muntehâhâ.
  • إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ
  • Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir.

79-Nâziât  Suresi 45. Ayet

  • İnnemâ ente munziru men yahşâhâ.
  • إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَىٰهَا
  • Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.

79-Nâziât  Suresi 46. Ayet

  • Ke ennehum yevme yerevnehâ lem yelbesû illâ aşiyyeten ev duhâhâ.
  • كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوٓا۟ إِلَّا عَشِيَّةً أَوْ ضُحَىٰهَا
  • Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.

Sistemli Evden Eve Taşımacılık

Vaktin Çağrısı

Wholesale B2B Marketplaces

Regaib Gecesi
Regaib Gecesi

Miraç Gecesi