Your browser doesn’t support HTML5 audio
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكْرَىٰهَآ
Fîme ente min zikrâhâ.
Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ne (bilirsin)?
- فِيمَ
- sen
- أَنْتَ
- مِنْ
- onun söyleyesin
- ذِكْرَاهَا
- ذ ك ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
- Diyanet Vakfı: Sen onu nereden bilip bildireceksin!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Nerde senden onu anlatması (sen nerede, onu anlatmak nerede)?!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sen nerde, onu anlatmak nerde?!
- Ali Fikri Yavuz: Onu anlatmak sana nerden olsun? (Allah bildirmeyince...)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Nerde senden onu anlatması?
- Fizilal-il Kuran: Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede?
- Hasan Basri Çantay: Sende ona âid şey (bilgi) yokdur ki anlatasın.
- İbni Kesir: Senin neyine onun zamanını bildirmek.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (42-44) Sana Kıyametten sorarlar ki, onun vukû´u ne zamandır? Sen onu yâdetmek hususunda ne haldesin? Onun sonu Rabbine varır.
- Tefhim-ul Kuran: Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki...
Resim yüklenemedi.