Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَوَلَمْ يَكْفِهِمْ أَنَّآ أَنزَلْنَا عَلَيْكَ ٱلْكِتَٰبَ يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ ۚ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَرَحْمَةً وَذِكْرَىٰ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
E ve lem yekfihim ennâ enzelnâ aleykel kitâbe yutlâ aleyhim, inne fî zâlike le rahmeten ve zikrâ li kavmin yu’minûn(yu’minûne).
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- أَوَلَمْ
- onlara yetmedi mi?
- يَكْفِهِمْ
- ك ف ي
- -ki biz
- أَنَّا
- indirdik
- أَنْزَلْنَا
- ن ز ل
- sana
- عَلَيْكَ
- Kitabı
- الْكِتَابَ
- ك ت ب
- okunan
- يُتْلَىٰ
- ت ل و
- kendilerine
- عَلَيْهِمْ
- şüphesiz
- إِنَّ
- vardır
- فِي
- bunda
- ذَٰلِكَ
- bir rahmet
- لَرَحْمَةً
- ر ح م
- ve öğüt
- وَذِكْرَىٰ
- ذ ك ر
- bir toplum için
- لِقَوْمٍ
- ق و م
- inanan
- يُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır.
- Diyanet Vakfı: Kendilerine okunmakta olan Kitab´ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Karşılarında okunup duran Kitab´ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sana indirdiğimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve öğüt vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Sana indirdiğimiz bu Kur’an, o mucize istiyenlere karşı okunub dururken, (hâlâ mucize olarak) kendilerine kâfi gelmedi mi? Şübhesiz ki Kur’an’da, iman edecek bir millet için büyük bir rahmet ve bir öğüd var.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yetişmedi mi daha onlara ki sana kitab indirdik, karşılarında okunup duruyor? Şübhesiz ki onda iyman edecek bir kavm için muhakkak bir rahmet ve ilâhî bir ıhtar var
- Fizilal-il Kuran: Kendilerine okunan bu Kitab´ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu ? Bu olay, mü´minler için ders alınacak, düşündürücü bir rahmettir.
- Hasan Basri Çantay: Sana indirdiğimiz o kitâb — ki (müstemirren) karşılarında okunub duruyor — onlara kâfi gelmedi mi? Onda îman edecek bir kavm için elbette (büyük) bir rahmet (ve ni´met) ve bir öğüt var.
- İbni Kesir: Kendilerine okunan bu kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda inanan bir kavim için rahmet ve öğüt vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlara kafi gelmedi mi ki, şüphesiz Biz senin üzerine kitabı indirdik, onlara karşı tilâvet olunmaktadır. Muhakkak ki, onda imân eden bir kavim için elbette bir rahmet ve bir nasihat vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Hiç şüphe yok, bunda iman etmekte olan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
Resim yüklenemedi.