Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقَالُوا۟ مَهْمَا تَأْتِنَا بِهِۦ مِنْ ءَايَةٍ لِّتَسْحَرَنَا بِهَا فَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ
Ve kâlû mehmâ te’tinâ bihî min âyetin li tesharenâ bihâ fe mâ nahnu leke bi mu’minîn(mu’minîne).
Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve dediler ki
- وَقَالُوا
- ق و ل
- ne kadar
- مَهْمَا
- getirsen de bize
- تَأْتِنَا
- ا ت ي
- بِهِ
- bir
- مِنْ
- mu’cize
- ايَةٍ
- ا ي ي
- bizi büyülemek için
- لِتَسْحَرَنَا
- س ح ر
- onunla
- بِهَا
- değiliz
- فَمَا
- biz
- نَحْنُ
- sana
- لَكَ
- inanacak
- بِمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.”
- Diyanet Vakfı: Ve dediler ki: «Bizi sihirlemek için ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve: «Sen bizi büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, asla sana inanacak değiliz.» derlerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Ve sen büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz,» dediler.
- Ali Fikri Yavuz: Bir de: “- sen bizi büyülemek için her ne mu’cize getirsen, asla sana inanacak değiliz, biz” dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve sen bizi büyülemek için her ne âyet getirsen imkânı yok sana inanacak değiliz derlerdi
- Fizilal-il Kuran: Musa´ya bizi büyülemek üzere ne kadar mucize gösterirsen göster, sana kesinlikle inanmayacağız dediler.
- Hasan Basri Çantay: Dediler: «Bizi büyülemek için her ne mu´cize getirsen sana îman ediciler değiliz biz».
- İbni Kesir: Dediler ki: Bizi büyülemek için ne kadar mucize gösterirsen göster; biz, sana inananlardan olmayacağız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve dediler ki: «Kendisiyle bize sihir etmek için bize her ne mûcize getirirsen getir, biz sana imân edecek değiliz.»
- Tefhim-ul Kuran: Onlar: «Bizi büyülemek için bize mucize (ayet) olarak her ne getirirsen getir, yine de biz sana inanacak değiliz» dediler.
Resim yüklenemedi.