Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَلَا هَادِىَ لَهُۥ ۚ وَيَذَرُهُمْ فِى طُغْيَٰنِهِمْ يَعْمَهُونَ
Men yudlilillâhu fe lâ hâdiye leh(lehu), ve yezeruhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).
Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kimi
- مَنْ
- saptırırsa
- يُضْلِلِ
- ض ل ل
- Allah
- اللَّهُ
- artık olmaz
- فَلَا
- yol gösteren
- هَادِيَ
- ه د ي
- onun için
- لَهُ
- ve bırakır onları
- وَيَذَرُهُمْ
- و ذ ر
- içinde
- فِي
- azgınlıkları
- طُغْيَانِهِمْ
- ط غ ي
- bocalayıp dururlar
- يَعْمَهُونَ
- ع م ه
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar.
- Diyanet Vakfı: Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah kimi saptırırsa, artık onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları bırakır taşkınlıkları içinde, körü körüne yuvarlanıp giderler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah kimi saptırırsa onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları kendi hâllerine bırakır ve kendi azgınlıkları içinde yuvarlanıp giderler.
- Ali Fikri Yavuz: Kimi ki Allah doğru yoldan saptırır, artık onu yola getirecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Kimi ki Allah saptırır, artık onu yola getirecek yoktur, o onları bırakır, tuğyanları içinde kör körüne yuvarlanır giderler
- Fizilal-il Kuran: Allah´ın saptırdığı kulu hiç kimse doğru yola iletmez. O sapıkları, azgınlıklar içinde debelenmeye bırakır.
- Hasan Basri Çantay: Allah kimi sapdırırsa artık onu yola getirecek yokdur. O, bunları taşkınlığı içinde, ve serserî bir halde, bırakıverir.
- İbni Kesir: Kimi, Allah saptırırsa; onu doğru yola götürecek yoktur. O, bunları taşkınlıkları içinde serseri bir halde bırakır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Allah Teâlâ kimi dalâlete düşürürse artık ona hidâyet edecek bulunamaz ve onları kendi dalâletlerinde mütereddit bir halde bırakır.
- Tefhim-ul Kuran: Allah´ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.
Resim yüklenemedi.