Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقَالَتْ أُولَىٰهُمْ لِأُخْرَىٰهُمْ فَمَا كَانَ لَكُمْ عَلَيْنَا مِن فَضْلٍ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْسِبُونَ
Ve kâlet ûlâhum li uhrâhum fe mâ kâne lekum aleynâ min fadlin fe zûkûl azâbe bimâ kuntum teksibûn(teksibûne).
Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın” derler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler ki
- وَقَالَتْ
- ق و ل
- öncekiler
- أُولَاهُمْ
- ا و ل
- sonrakilere
- لِأُخْرَاهُمْ
- ا خ ر
- yoktur
- فَمَا
- كَانَ
- ك و ن
- sizin
- لَكُمْ
- bize
- عَلَيْنَا
- hiç
- مِنْ
- üstünlüğünüz
- فَضْلٍ
- ف ض ل
- o halde siz de tadın
- فَذُوقُوا
- ذ و ق
- azabı
- الْعَذَابَ
- ع ذ ب
- karşılık
- بِمَا
- olduklarınıza
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- kazanıyor
- تَكْسِبُونَ
- ك س ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın” derler.
- Diyanet Vakfı: Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Öndekiler de sonrakilere: «Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi kazancınızın cezası olarak tadın azabı.» derler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Öncekiler de sonrakilere derler ki: «Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. O halde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın».
- Ali Fikri Yavuz: Önceki öncüler de sonrakilere; “- Sizin de bize karşı bir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi yaptığınızın cezası olan azabı tadın”, derler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Öndekiler de sonrakilere derler ki: sizin de bize karşı bir meziyyetiniz olmadı, artık kendi kesbinizin cezası, tadın azabı
- Fizilal-il Kuran: Öncekiler de, kendilerinden sonrakilere, «Sizin de bizden bir farkınız yoktu. O halde siz de işlediğiniz kötülüklerin karşılığı olan azabı çekiniz» derler.
- Hasan Basri Çantay: Onların evvelkileri de sonrakilerine: «Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğ (ünüz) yokdur. O halde ne kazanmış idiyseniz karşılığı olan azabı tadın» dedi (diyecek).
- İbni Kesir: Öncekiler de sonrakilere: Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. Öyleyse ne kazandıysanız karşılığı olan azabı tadın, derler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Öndekiler de, sonrakilere diyeceklerdir ki: «Sizin için bizim üzerimize bir fazl (ve rüçhan) yoktur. Binaenaleyh (siz de) kazanır olduğunuz şey sebebiyle azabı tadınız.»
- Tefhim-ul Kuran: (Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: «Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın.»
Resim yüklenemedi.