Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَلَآ إِنَّهُمْ هُمُ ٱلْمُفْسِدُونَ وَلَٰكِن لَّا يَشْعُرُونَ
E lâ innehum humul mufsidûne ve lâkin lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- İyi bilin ki
- أَلَا
- muhakkak
- إِنَّهُمْ
- onlar
- هُمُ
- bozgunculardır
- الْمُفْسِدُونَ
- ف س د
- fakat
- وَلَٰكِنْ
- değildir
- لَا
- anlayanlardan
- يَشْعُرُونَ
- ش ع ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.
- Diyanet Vakfı: Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ha! Doğrusu bunlar ortalığı karıştıranlardır. Fakat şuurları olmadığından farkında değillerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.
- Ali Fikri Yavuz: İyi bilin ki, onlar, ortalığı ifsad edenlerdir. Lâkin şuurları yok, farkında değillerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ha! Doğrusu bunlar ortalığı ifsat edenlerdir bunlar lâkin şuurları yok farkında değillerdir
- Fizilal-il Kuran: İyi bilesiniz ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, fakat bunun farkında değildirler...
- Hasan Basri Çantay: Gözünü aç, onlar muhakkak ki fesadcıların ta kendileridir. Fakat şuurlarını işletmezler.
- İbni Kesir: Bilesin ki onlar, fesadçıların ta kendileridir de bunun farında değiller.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Haberiniz olsun ki müfsid olan şahıslar, onların kendileridir. Fakat bunu anlamazlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Haberiniz olsun ki müfsid olan şahıslar, onların kendileridir. Fakat bunu anlamazlar.
- Tefhim-ul Kuran: Haberiniz olsun; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.