Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوا۟ لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا۟ مِنَّا ۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ ٱللَّهُ أَعْمَٰلَهُمْ حَسَرَٰتٍ عَلَيْهِمْ ۖ وَمَا هُم بِخَٰرِجِينَ مِنَ ٱلنَّارِ
Ve kâlellezînettebeû lev enne lenâ kerreten fe neteberree minhum kemâ teberreû minnâ kezâlike yurîhimullâhu a’mâlehum haserâtin aleyhim ve mâ hum bi hâricîne minen nâr(nâri).
Uyanlar şöyle derler: “Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” Böylece Allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve şöyle dediler
- وَقَالَ
- ق و ل
- kimseler
- الَّذِينَ
- uyan
- اتَّبَعُوا
- ت ب ع
- keşke
- لَوْ
- أَنَّ
- bizim için (mümkün olsaydı)
- لَنَا
- bir dönüş (dünyaya)
- كَرَّةً
- ك ر ر
- uzak dursaydık
- فَنَتَبَرَّأَ
- ب ر ا
- onlardan
- مِنْهُمْ
- gibi
- كَمَا
- uzak durdukları
- تَبَرَّءُوا
- ب ر ا
- bizden
- مِنَّا
- böylece
- كَذَٰلِكَ
- onlara gösterir
- يُرِيهِمُ
- ر ا ي
- Allah
- اللَّهُ
- bütün fiillerini
- أَعْمَالَهُمْ
- ع م ل
- hasretler (pişmanlık kaynağı olarak)
- حَسَرَاتٍ
- ح س ر
- onlara
- عَلَيْهِمْ
- ve değildir
- وَمَا
- onlar
- هُمْ
- çıkacak
- بِخَارِجِينَ
- خ ر ج
- -ten
- مِنَ
- ateş-
- النَّارِ
- ن و ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Uyanlar şöyle derler: “Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” Böylece Allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir.
- Diyanet Vakfı: (Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Uyanlar da şöyle demektedir: «Ah bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onlar bizden kaçtıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! İşte böyle Allah, onlara bütün yaptıklarını üzerlerine çökmüş, pişmanlıklar halinde gösterecektir. Onlar, ateşten çıkacak değillerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlara uyanlar da şöyle demektedirler: «Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!» İşte böylece Allah onlara bütün amellerini, üzerlerine yığılmış hasretler (pişmanlık ve üzüntüler) halinde gösterecektir. Onlar bu ateşten çıkacak değillerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Ve öncülere tâbi olanlar da şöyle demektedir: “- Ah! Bizim için dünyaya bir dönüş olaydı da onlar bizden ayrılıp uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” İşte böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını hasret ve pişmanlıklar hâlinde gösterecektir; ve onlar ateşten de çıkacak değillerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Tâbi olanlar da şöyle demektedir: Ah bizim için dünyaya bir dönüş olsa idi de onların bizden teberri ettikleri gibi biz de onlardan teberri etse idik! İşte böyle Allah onlara bütün amellerini üzerlerine yığılmış hasretler halinde gösterecektir ve onlar o ateşten çıkacak değillerdir
- Fizilal-il Kuran: Uyanlar o zaman «Keşke bir daha dünyaya geri dönebilseydik de şimdi onlar bizden nasıl uzaklaştılar ise bizde onlardan öyle uzak dursaydık» derler. Böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını hayıflanmalar biçiminde gösterir. Onlar Cehennem´den çıkamayacaklardır.
- Hasan Basri Çantay: Ve tâbi´ olanlar şöyle demişdir: «Bizim için (dünyâye) bir dönüş olsaydı da (bugün) bizden uzaklaşdıkları gibi biz de (o gün) onlardan uzaklaşsaydık». Böylece Allah onlara bütün yapdıklarını hasret (ve nedamet) ler haalinde kendilerine gösterecekdir ve onlar cehennemden akıcılar da değildirler.
- İbni Kesir: Uyanlar dediler ki: Bizim için dönüş olsaydı da bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık. Böylece onların bütün yaptıklarını Allah hasretler halinde kendilerine gösterecektir ve onlar ateşten çıkacak değildirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o uyanlar diyeceklerdir ki: «Eğer bizim için bir kerre (dünyaya) dönüş olsa biz de onlardan teberri ederiz, onlar bizden teberri ettikleri gibi.» İşte Allah Teâlâ onlara emellerini üzerlerine nedâmetler halinde gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak kimseler de değildir.
- Tefhim-ul Kuran: (O zaman, yönetilip) Uyanlar derler ki: «Eğer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak, onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü bırakır) dık.» Böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını onulmaz hasretlerle gösterecektir. Ve onlar ateşten de çıkacak değildirler.
Resim yüklenemedi.