Your browser doesn’t support HTML5 audio
صُمٌّۢ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَ
Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn(yerciûne).
Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sağırdırlar
- صُمٌّ
- ص م م
- dilsizdirler
- بُكْمٌ
- ب ك م
- kördürler
- عُمْيٌ
- ع م ي
- onlar
- فَهُمْ
- değildir
- لَا
- dönecek
- يَرْجِعُونَ
- ر ج ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
- Diyanet Vakfı: Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık bunlar, dönmezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
- Ali Fikri Yavuz: Onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler
- Fizilal-il Kuran: Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu yüzden geri dönemezler.
- Hasan Basri Çantay: (Onlar) sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık (Hakka) dönmezler.
- İbni Kesir: Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler.
- Tefhim-ul Kuran: (Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.