Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَهِلَّةِ ۖ قُلْ هِىَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلْحَجِّ ۗ وَلَيْسَ ٱلْبِرُّ بِأَن تَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰ ۗ وَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَٰبِهَا ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Yes’elûneke anil ehilleh(ehilleti), kul hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc(haccı), ve leysel birru bi en te’tûl buyûte min zuhûrihâ ve lâkinnel birre menittekâ, ve’tûl buyûte min ebvâbihâ, vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Sana, hilâlleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sana soruyorlar
- يَسْأَلُونَكَ
- س ا ل
- عَنِ
- hilallerden
- الْأَهِلَّةِ
- ه ل ل
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- onlar
- هِيَ
- vakit ölçüleridir
- مَوَاقِيتُ
- و ق ت
- insanlar için
- لِلنَّاسِ
- ن و س
- ve hac
- وَالْحَجِّ
- ح ج ج
- ve değildir
- وَلَيْسَ
- ل ي س
- iyilik
- الْبِرُّ
- ب ر ر
- بِأَنْ
- girmek
- تَأْتُوا
- ا ت ي
- evlere
- الْبُيُوتَ
- ب ي ت
- -ndan
- مِنْ
- arkaları-
- ظُهُورِهَا
- ظ ه ر
- fakat
- وَلَٰكِنَّ
- iyilik
- الْبِرَّ
- ب ر ر
- kişinin
- مَنِ
- takvasıdır
- اتَّقَىٰ
- و ق ي
- ve girin
- وَأْتُوا
- ا ت ي
- evlere
- الْبُيُوتَ
- ب ي ت
- -ndan
- مِنْ
- kapıları-
- أَبْوَابِهَا
- ب و ب
- ve sakının
- وَاتَّقُوا
- و ق ي
- Allah’tan
- اللَّهَ
- umulur ki
- لَعَلَّكُمْ
- kurtuluşa erersiniz
- تُفْلِحُونَ
- ف ل ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sana, hilâlleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
- Diyanet Vakfı: Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah´tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar sana hilalleri soruyorlar. De ki: «Onlar, insanlar için ve hac için vakit ölçüleridir. Erginlik, evlere arkalarından gelmenizle değildir, gerçek eren, korunanlardır. Evlere kapılarından gelin ve Allah´tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyiliğe eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapılarından gelin, Allah´tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz.
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), sana yeni doğan aylardan soruyorlar. De ki: “- Onlar, insanların muameleleri ve hacc için vakit ölçüleridir. İyilik, (cahiliyet devrinde yapıldığı gibi) evlere arkalarından (girmeniz) gelmeniz değildir. Lâkin iyilik ve hayır, haramlardan sakınanın iyiliğidir. Evlere kapılarından gelin ve Allah’dan korkun ki, kurtulasınız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sana hilâllardan soruyorlar, onlar. De: insanlara hacc için de vakit ölçüleridir bununla beraber erginlik evlere arkalarından gelmenizle değildir, ve lâkin eren, korunandır, evlere kapılardan gelin ve Allaha korunun ki felâh bulasınız
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed, sana hilâl aşamasındaki aylar hakkında soru soruyorlar. De ki; «Onlar insanlar ve Hacc için zaman ölçüsüdürler.» Evlere arka taraflarından girmeniz iyiliğe uygun bir davranış değildir. İyiliğe uygun davranış, kötülükten sakınarak evlere kapılarından girenlerin tutumudur. Allah´tan korkunuz ki, kurtuluşa, umduğunuza eresiniz.
- Hasan Basri Çantay: Sana yeni doğan ayları sorarlar. De ki: «O, insanların fâidesi için, bir de hacc için vakit ölçüleridir, iyilik ve taat, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyilik (eden; Allaha muhalefetden) sakınandır. Evlere kapılarından gelin. Allahdan korkun. Tâki muraadınıza kavuşasınız.
- İbni Kesir: Sana yeni doğan aylardan soruyorlar. De ki: Onlar insanların faydası ve hacc için birer vakit ölçüleridir. Evlere arka taraflarından girmeniz «bir» değildir. Ancak «bir»; müttaki olanınkidir. Evlere kapılarından gelin. Allah´dan korkun ki, felaha eresiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: «Onlar insanlar için ve hacc için birer alâmettir. İyilik, evlere arka taraflarından gelmeniz değildir. Fakat iyilik, muttakî olanın iyiliğidir. Ve evlere kapılarından geliniz. Ve Allah´tan korkunuz ki felâha eresiniz.»
- Tefhim-ul Kuran: Sana, hilalleri (doğuş halindeki ayları) sorarlar. De ki: «O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr), evlere arkalarından gelmeniz değildir, ama iyilik sakınan(ın tutumudur) . Evlere kapılarından girin. Allah´tan sakının, umulur ki kurtuluşa erersiniz.