Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّٰبِـِٔينَ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir).
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz
- إِنَّ
- الَّذِينَ
- inananlar
- امَنُوا
- ا م ن
- وَالَّذِينَ
- ve yahudiler
- هَادُوا
- ه و د
- ve hıristiyanlar
- وَالنَّصَارَىٰ
- ن ص ر
- ve sabiiler
- وَالصَّابِئِينَ
- ص ب ا
- kim
- مَنْ
- inanırsa
- امَنَ
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve gününe
- وَالْيَوْمِ
- ي و م
- ahiret
- الْاخِرِ
- ا خ ر
- ve yaparsa
- وَعَمِلَ
- ع م ل
- iyi işler
- صَالِحًا
- ص ل ح
- onlar için vardır
- فَلَهُمْ
- mükafatları
- أَجْرُهُمْ
- ا ج ر
- katında
- عِنْدَ
- ع ن د
- rablerinin
- رَبِّهِمْ
- ر ب ب
- ve yoktur
- وَلَا
- korku
- خَوْفٌ
- خ و ف
- onlara
- عَلَيْهِمْ
- ve yoktur
- وَلَا
- onlara
- هُمْ
- hüzün
- يَحْزَنُونَ
- ح ز ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir).
- Diyanet Vakfı: Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de Allah´a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah´a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükafatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah´a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Şüphe yok ki, daha önce peygamberlere imân edenler, Mûsa dinini kabul eden Yahûdiler, Hristiyanlar ve her dinden bir şey alıp meleklere tapanlar (var ya), bunlardan her kim, Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve Hazreti Peygamberin şeriatı üzerine salih bir âmel işlerse, elbette bunların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şüphe yok ki iman edenler ve Yehudîler, Nasranîler, Sabiîler bunlardan her kim Allaha ve Ahıret gününe hakikaten iman eder ve salih bir amel işlerse elbette bunların Rableri yanında ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun olacak değillerdir
- Fizilal-il Kuran: Müminler ile yahudi, hıristiyan ve sabiilerden Allah´a ve Ahiret gününe inanıp iyi ameller işleyenler, hiç şüphesiz, Rabbleri katında mükâfatlarını alacaklardır; onlar için korku yoktur; onlar artık hiç üzülmeyeceklerdir.
- Hasan Basri Çantay: Şübhe yok ki (senden evvel peygamberlere) îman edenler (olsun, Musa dînini kabul eden) Yahudiler (olsun), Nasrânî (Hiristiyan) ve Sabiîler (olsun) kim (peygamberin şerîatine göre) Allaha ve âhiret gününe inanır, bununla beraber (o şerîatin emri vech ile) saalih (iyi) amel (ve hareket) de bulunursa elbette onların Rableri katında ecirleri (mükâfatları) vardır. Hem onlara bir korku da yokdur, onlar mahzun da olacak değillerdir.
- İbni Kesir: Şüphesiz ki Mü´minler, Yahudiler, Nasrani ve Sabiilerden; kim Allah´a ve ahiret gününe inanıp, salih amelde bulunursa, elbette onların Rabları katında mükafaatları vardır. Hem onlara bir korku yoktur, mahzun da olacak değildirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, mü´minler ile Yahudilerden ve Nasârâ ile Sâbii tâifesinden herhangi kimseler Allah Teâlâ´ya, ahiret gününe imân edip sâlih amellerde bulunmuş olurlarsa onlar için Rableri indinde mükâfaatlar vardır. Ve kendilerine asla korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
- Tefhim-ul Kuran: Şüphesiz iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiî´ler(den kim) Allah´a ve ahiret gününe iman eder, salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır. Ve onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Resim yüklenemedi.