Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِلَّا بَلَٰغًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَٰلَٰتِهِۦ ۚ وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا
İllâ belâgan minallâhi ve risâlâtih(risâlâtihî), ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe inne lehu nâre cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden).
“Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sadece (yapabileceğim)
- إِلَّا
- duyurmaktır
- بَلَاغًا
- ب ل غ
- -tan
- مِنَ
- Allah-
- اللَّهِ
- ve O’nun elçiliğidir
- وَرِسَالَاتِهِ
- ر س ل
- artık kim
- وَمَنْ
- baş kaldırırsa
- يَعْصِ
- ع ص ي
- Allah’a
- اللَّهَ
- ve Elçisine
- وَرَسُولَهُ
- ر س ل
- şüphesiz
- فَإِنَّ
- ona vardır
- لَهُ
- ateşi
- نَارَ
- ن و ر
- cehennem
- جَهَنَّمَ
- sürekli kalacağı
- خَالِدِينَ
- خ ل د
- içinde
- فِيهَا
- ebedi
- أَبَدًا
- ا ب د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.”
- Diyanet Vakfı: (Benim yaptığım) ancak Allah katından olanı, O´nun gönderdiklerini tebliğdir. Artık kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, bilsin ki ona, (kendi gibilerle birlikte) içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ancak Allah´tan ve elçilik görevlerinden bir tebliğ yapabilirim. Her kim de Allah´a ve Rasulüne isyan ederse, muhakkak ona içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Benim yapabileceğim, sadece Allah´tan size duyuru yapmak ve O´nun elçilik görevlerini yerine getirmektir.» Artık kim Allah´a ve onun elçisine baş kaldırırsa, ona içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Ben ancak Allah’dan ve gönderdiklerinden bir tebliğ yaparım. Kim de Allah’a ve peygamberine isyan ederse, muhakkak ona cehennem ateşi vardır; orada devamlı kalıcılar olmak üzere...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ancak Allahdan ve risalâtından bir tebliğ yapabilirim, her kim de Allaha ve Resulüne ısyan ederse muhakak ki ona Cehennem ateşi var, içinde ebedâ kalmak üzere onlar
- Fizilal-il Kuran: Benim görevim, sadece Allah´tan gelen direktifleri, O´nun mesajını duyurmaktır. Allah´a ve Peygamber´e başkaldıranları, içinde sürekli kalacakları cehennem ateşi bekliyor.
- Hasan Basri Çantay: «(Benim elimden gelen) ancak Allahdan olanı, Onun gönderdiklerini tebliğdir. Kim Allaha ve peygamberine ısyân ederse şübhesiz onun için cehennem ateşi vardır, kendileri orada ebedî, dâim kalıcılar olmak üzere.
- İbni Kesir: Benim vazifem; ancak Allah katından olanı ve O´nun risaletlerini tebliğ etmektir. Kim, Allah´a ve Rasulüne isyan ederse; muhakkak ki onun için, cehennem ateşi vardır. Orada ebediyyen kalacaklardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ancak Allah´tan ve O´nun gönderdiklerinden bir tebliğdir ve her kim Allah´a ve onun resûlüne isyan ederse, artık şüphe yok ki, onun için cehennem ateşi vardır, orada ebedîyen kalıcılar olmak üzere.
- Tefhim-ul Kuran: «(Benim görevim,) Yalnızca Allah´tan olanı ve O´nun gönderdiklerini tebliğ etmektir. Kim Allah´a ve O´nun Resulüne isyan ederse, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere onun için cehennem ateşi vardır.
Resim yüklenemedi.