Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَا شَرِيكَ لَهُۥ ۖ وَبِذَٰلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا۠ أَوَّلُ ٱلْمُسْلِمِينَ
Lâ şerîke leh(lehu), ve bi zâlike umirtu ve ene evvelul muslimîn(muslimîne).
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yoktur
- لَا
- ortağı
- شَرِيكَ
- ش ر ك
- O’nun
- لَهُ
- ve böyle
- وَبِذَٰلِكَ
- bana emrolundu
- أُمِرْتُ
- ا م ر
- ve ben
- وَأَنَا
- ilkiyim
- أَوَّلُ
- ا و ل
- müslümanların
- الْمُسْلِمِينَ
- س ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim.”
- Diyanet Vakfı: O´nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O´nun hiçbir ortağı yoktur. Ben, bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
- Ali Fikri Yavuz: Onun ortağı yoktur. ben bununla emrolundum ve ben müslüman olanların ilkiyim.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şeriki yoktur onun, ben bununla emrolundum ve ben müslimînin evveliyim
- Fizilal-il Kuran: O´nun ortağı yoktur. Bana böyle emredildi. Ben müslümanların ilkiyim.
- Hasan Basri Çantay: (162-163) De ki: «Şübhesiz benim namazım da, ibâdetlerim de, dirimim de, ölümüm de hiç bir ortağı olmayan, âlemlerin Rabbi Allahındır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmetde) müslüman olanların ilkiyim».
- İbni Kesir: O´nun hiçbir ortağı yoktur. Ben, böylece emrolundum. Ve ben, müslümanların ilki.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «O´nun bir ortağı yoktur. Ve ben bununla memur oldum ve ben müslümanların ilkiyim.»
- Tefhim-ul Kuran: «O´nun hiç bir ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum ve ben müslüman olanların ilkiyim.»