Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلَّتِىٓ أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهَا مِن رُّوحِنَا وَجَعَلْنَٰهَا وَٱبْنَهَآ ءَايَةً لِّلْعَٰلَمِينَ
Velletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhâ min rûhinâ ve cealnâhâ vebnehâ âyeten lil âlemîn(âlemîne).
Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- olanı (Meryemi)
- وَالَّتِي
- korumuş
- أَحْصَنَتْ
- ح ص ن
- ırzını
- فَرْجَهَا
- ف ر ج
- ve üflemiştik
- فَنَفَخْنَا
- ن ف خ
- ona
- فِيهَا
- -dan
- مِنْ
- ruhumuz-
- رُوحِنَا
- ر و ح
- ve onu yapmıştık
- وَجَعَلْنَاهَا
- ج ع ل
- ve oğlunu
- وَابْنَهَا
- ب ن ي
- bir ibret
- ايَةً
- ا ي ي
- alemlere
- لِلْعَالَمِينَ
- ع ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.
- Diyanet Vakfı: Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem´i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir ibret kıldık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve o dişiyi (Meryem´ i) de ki, o namusunu korudu da kendisine ruhumuzdan üfledik ve kendisiyle oğlunu alemlere bir mucize yaptık.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Irzını koruyan Meryem´e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, âlemler için bir mucize kılmıştık.
- Ali Fikri Yavuz: Irzını helâl ve haramdan koruyan o Meryem’i de hatırla ki, biz ona (Cebraîl vasıtasıyla ve emrimizle meydana gelen) ruhumuzdan intikal ettirdik (de İsa’yı yarattık). Kendisini de, oğlunu da âlemlere bir ibret yaptık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve o dişiyi de ki ırzını muhkem korudu da kendisine ruhumuzdan nefhettik ve kendisile oğlunu âlemîne bir âyet kıldık
- Fizilal-il Kuran: Irzına dokundurtmayan Meryem´e gelince ona ruhumuzdan bir soluk üfleyerek kendisini ve oğlunu tüm insanlar için gücümüzün sınırsızlığını kanıtlayan bir mucize yaptık.
- Hasan Basri Çantay: Irzını (bir kala gibi) koruyan o kızı da (yâd et) ki biz ona ruuhumuzdan üflemiş, kendisini de, oğlunu da âlemlere ibret kılmışdık.
- İbni Kesir: Mahrem yerini koruyana da ruhumuzdan üflemiş; onu da, oğlunu da alemler için bir ayet kılmıştık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve ismetini pek güzelce muhafaza etmiş olanı da (yâd et ki) kendisine rûhumuzdan üflemiştik. Ve O´nu ve oğlunu da âlemlere bir âyet kılmıştık.
- Tefhim-ul Kuran: Irzını koruyan (Meryem) ; biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.
Resim yüklenemedi.