Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَا تَكُونُوا۟ كَٱلَّذِينَ قَالُوا۟ سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ
Ve lâ tekûnû kellezîne kâlû semi’nâ ve hum lâ yesmeûn(yesmeûne).
İşitmedikleri hâlde, “işittik” diyenler gibi de olmayın.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve asla
- وَلَا
- olmayın
- تَكُونُوا
- ك و ن
- gibi
- كَالَّذِينَ
- diyenler
- قَالُوا
- ق و ل
- işittik
- سَمِعْنَا
- س م ع
- ve onlar
- وَهُمْ
- لَا
- işitmedikleri halde
- يَسْمَعُونَ
- س م ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşitmedikleri hâlde, “işittik” diyenler gibi de olmayın.
- Diyanet Vakfı: İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve işitmedikleri halde «İşittik!» diyenler gibi olmayın!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve işitmedikleri halde «işittik» diyenler gibi olmayın!
- Ali Fikri Yavuz: Bir de (Kalbleriyle tasdik etmedikleri) işitmedikleri halde, (dilleriyle) işittik diyen münafık kâfirler gibi olmayın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ve işitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın
- Fizilal-il Kuran: Onun söylediklerini işitmedikleri halde «işittik» diyenler gibi olmayınız.
- Hasan Basri Çantay: Ve kendileri dinlemedikleri halde «Dinledik» diyenler gibi olmayın.
- İbni Kesir: Hem dinlemedikleri halde; dinledik; diyenler gibi olmayın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve öyle kimseler gibi olmayınız ki, onlar «İşittik» derler ve halbuki onlar işitmezler.
- Tefhim-ul Kuran: Ve: «Biz işittik» dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın;
Resim yüklenemedi.