Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَا يَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ سَبَقُوٓا۟ ۚ إِنَّهُمْ لَا يُعْجِزُونَ
Ve lâ yahsebennellezîne keferû sebekû, innehum lâ yu´cizûn(yu´cizûne).
İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar (sizi) âciz bırakamazlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- وَلَا
- sanmasınlar
- يَحْسَبَنَّ
- ح س ب
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar edenler
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- kaçabileceklerini
- سَبَقُوا
- س ب ق
- şüphesiz onlar
- إِنَّهُمْ
- لَا
- (bizi) aciz bırakamazlar
- يُعْجِزُونَ
- ع ج ز
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar (sizi) âciz bırakamazlar.
- Diyanet Vakfı: İnkâr edenler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar (bizi) âciz bırakamazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve sakın küfredenler ileri gidip kurtulduklarını sanmasınlar, çünkü onlar aciz bırakamazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O kâfirler ileri geçip kurtulduklarını sanmasınlar. Onlar kesinlikle (bizi) aciz bırakamazlar.
- Ali Fikri Yavuz: (Bedir savaşında) kurtulan kâfirler, aslâ zannetmesinler ki, azabımızdan kurtulmuşlardır. Onlar, kendilerine azabımızın ulaşmasından bizi âciz bırakamazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve o küfr edenler asla zannetmesinler ki ileri gitmişlerdir çünkü onlar âciz bırakamazlar
- Fizilal-il Kuran: Kâfirler sakın yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar bizi kesinlikle aciz bırakamazlar.
- Hasan Basri Çantay: O küfredenler (yakalarını kurtarıb) geçdiklerini ve (sizi) âciz bırakacaklarını asla zannetmesin (ler).
- İbni Kesir: Küfredenler; asla öne geçtiklerini ve bizi aciz bırakacaklarını sanmasınlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o kâfirler asla zannetmesinler ki, ilerleyip kurtulmuşlardır. Şüphe yok ki, onlar aciz bırakamayacaklardır.
- Tefhim-ul Kuran: Küfre sapanlar, kaçıp kurtulduklarını sanmasınlar; gerçek şu ki, onlar (bizi) aciz bırakamazlar.
Resim yüklenemedi.