Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَوْ قَٰتَلَكُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوَلَّوُا۟ ٱلْأَدْبَٰرَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا
Ve lev kâtelekumullezîne keferû le vellevûl edbâre summe lâ yecidûne velîyyen ve lâ nasîrâ(nasîren).
İnkâr edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve eğer
- وَلَوْ
- sizinle savaşsalardı
- قَاتَلَكُمُ
- ق ت ل
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- dön(üp kaç)arlardı
- لَوَلَّوُا
- و ل ي
- arkalarına
- الْأَدْبَارَ
- د ب ر
- sonra
- ثُمَّ
- لَا
- bulamazlardı
- يَجِدُونَ
- و ج د
- bir koruyucu
- وَلِيًّا
- و ل ي
- ne de
- وَلَا
- bir yardımcı
- نَصِيرًا
- ن ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İnkâr edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
- Diyanet Vakfı: Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Eğer o küfredenler sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir koruyucu bulabileceklerdi, ne de bir yardımcı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
- Ali Fikri Yavuz: Eğer (Mekke halkından olan) o kâfirler, (Hudeybi’yede andlaşma yapmayıb) sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi (perişan olacaklardı). Sonra da ne onları koruyacak bir dost, ne de bir yaradımcı bulamıyacaklardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Eğer o küfredenler sizinle çarpışa idiler mutlak arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir veliy bulabileceklerdi ne de bir nasîr
- Fizilal-il Kuran: Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı, sonra ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulamazlardı.
- Hasan Basri Çantay: Eğer o küfredenler sizinle çarpışsalardı mutlak arkalarına döneceklerdi. Sonra da ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamayacaklardı.
- İbni Kesir: O küfredenler, sizinle savaşa katılsalardı; mutlaka arkalarını dönerlerdi. Sonra bir veli ve yardımcı da bulamazlardı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve eğer o kâfir olanlar, sizinle mukatelede bulunacak olsalar idi elbette arkalarına döneceklerdi, sonra ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazlardı.
- Tefhim-ul Kuran: Kâfir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Resim yüklenemedi.