Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّآ أَرْسَلْنَٰكَ شَٰهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا
İnnâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiren ve nezîrâ(nezîren).
(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- seni gönderdik
- أَرْسَلْنَاكَ
- ر س ل
- şahid
- شَاهِدًا
- ش ه د
- ve müjdeleyici
- وَمُبَشِّرًا
- ب ش ر
- ve uyarıcı
- وَنَذِيرًا
- ن ذ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
- Diyanet Vakfı: Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Doğrusu Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem de bir uyarıcı olarak gönderdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten biz, seni, (ümmetine) şahid, (cennetle) müjdeleyici, (cehennemle) korkutucu bir peygamber olarak gönderdik;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Elhak biz seni hem bir şâhid gönderdik hem bir mübeşşir hem bir nezîr
- Fizilal-il Kuran: Biz seni şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
- Hasan Basri Çantay: Hakîkat biz, seni bir şâhid, bir müjdeleyici, bir korkutucu olarak gönderdik,
- İbni Kesir: Muhakkak ki Biz; seni şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik;
- Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) Ve şu göklerin ve yerin orduları Allah´ındır. Ve Allah azîzdir, hakîmdir. Şüphe yok ki, Biz seni bir şahit ve bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.
- Tefhim-ul Kuran: Şüphesiz, biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı korkutucu olarak gönderdik.
Resim yüklenemedi.