Your browser doesn’t support HTML5 audio
ثُمَّ قَبَضْنَٰهُ إِلَيْنَا قَبْضًا يَسِيرًا
Summe kabadnâhu ileynâ kabdan yesîrâ(yesîren).
Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra
- ثُمَّ
- çekip aldık
- قَبَضْنَاهُ
- ق ب ض
- kendimize
- إِلَيْنَا
- yavaş yavaş
- قَبْضًا
- ق ب ض
- kolayca
- يَسِيرًا
- ي س ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik.
- Diyanet Vakfı: Sonra onu (uzayan gölgeyi) yavaş yavaş kendimize çektik (kısalttık).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra da tutup onu azar azar nasıl kendimize almaktayız.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sonra da onu yavaş yavaş kendimize (başka yöne) çekmekteyiz.
- Ali Fikri Yavuz: Sonra (gölge yer yüzüne yayılıp da güneş doğmaya başlayınca) biz, bu gölgeyi azar azar bize doğru (dilediğimiz yere) alırız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra nasıl tutıp onu azar azar kendimize almaktayız?
- Fizilal-il Kuran: Sonra onu yavaş yavaş kısaltarak kendimize çektik.
- Hasan Basri Çantay: Sonra onu (uzanan o gölgeyi nasıl) azar azar alıb kendimize çekdik.
- İbni Kesir: Sonra onu yavaş yavaş kendimize çekmişizdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra onu (o gölgeyi) azar azar kendimize (dilediğimiz cihete) çekip almışızdır.
- Tefhim-ul Kuran: Sonra da onu tutup kendimize ağır ağır çekmişizdir.
Resim yüklenemedi.