Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦٓ أُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلصِّدِّيقُونَ ۖ وَٱلشُّهَدَآءُ عِندَ رَبِّهِمْ لَهُمْ أَجْرُهُمْ وَنُورُهُمْ ۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ
Vellezîne âmenû billâhi ve rusulihî ulâike humus sıddîkûne veş şuhedâu inde rabbihim, lehum ecruhum ve nûruhum, vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cahîm(cahîmi).
Allah’a ve Peygamberlerine iman edenler var ya, işte onlar sıddîklar (sözü özü doğru kimseler) ve Allah katında şahitlerdir. Onların mükâfatları ve nurları vardır. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar cehennemliklerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve kimseler
- وَالَّذِينَ
- inananlar
- امَنُوا
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve elçilerine
- وَرُسُلِهِ
- ر س ل
- işte
- أُولَٰئِكَ
- onlardır
- هُمُ
- sıddikler
- الصِّدِّيقُونَ
- ص د ق
- ve şehidler
- وَالشُّهَدَاءُ
- ش ه د
- yanında
- عِنْدَ
- ع ن د
- Rableri
- رَبِّهِمْ
- ر ب ب
- onların vardır
- لَهُمْ
- mükafatları
- أَجْرُهُمْ
- ا ج ر
- ve nurları
- وَنُورُهُمْ
- ن و ر
- ve kimseler
- وَالَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- ve yalanlayanlar
- وَكَذَّبُوا
- ك ذ ب
- ayetlerimizi
- بِايَاتِنَا
- ا ي ي
- onlar
- أُولَٰئِكَ
- halkıdır
- أَصْحَابُ
- ص ح ب
- cehennem
- الْجَحِيمِ
- ج ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah’a ve Peygamberlerine iman edenler var ya, işte onlar sıddîklar (sözü özü doğru kimseler) ve Allah katında şahitlerdir. Onların mükâfatları ve nurları vardır. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar cehennemliklerdir.
- Diyanet Vakfı: Allah´a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah´a ve peygamberlerine iman edenler, Rableri yanında tıpkı sıddıklar ve şehitler gibidir. Onlara, onların mükafatları ve nurları vardır. Ayetlerimizi yalan diyenlere gelince, işte onların tümü cehennemin adamlarıdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah´a ve peygamberine iman edenler var ya, işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır. İnkar edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.
- Ali Fikri Yavuz: Allah’a ve Peygamberine iman edenler; işte bunlar, Rableri katında, (imanları hususunda) tıpkı çok sadık olanlarla, (Allah yolunda can veren) şehidler gibidirler. Onların hem sevabları vardır, hem de (Sırat üzerinde) nurları... Küfre varıb da ayetlerimizi inkâr edenlere gelince; işte onlar, hep cehennemliktirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem Allaha ve Resulüne iyman edenler hep onlar aynı sıddîklar ve şehidlerdir, Rablarının ındinde onlara onların ecirleri ve nurları vardır, âyetlerimizi tekzib edenlere gelince işte onlar hep Eshab-ı Cahîm´dir.
- Fizilal-il Kuran: Allah´a ve Peygambere inananlar var ya, onlar özü sözü doğru olanlar ile şehitlerdir. Allah katında onlara ödül ve nur verilir. Ayetlerimizi yalanlayan kafirler ise cehennemliktirler.
- Hasan Basri Çantay: Allaha ve peygamberlerine îman edenler (yok mu?) Onlar sözü özü doğru olanlar, Allah için şâhidlik edenlerdir. Onların hem mükâfatları, hem nuurları vardır. Küfredenler (e), âyetlerimizi yalan sayanlar (a gelince:) Onlar da cehennemin yaranıdırlar.
- İbni Kesir: Allah´a ve peygamberlerine iman edenler; işte onlar, Rabbları katında doğrular ve şahidlerdir. Onların hem mükafatları, hem de nurları vardır. Küfredip de ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da cehennem yaranıdırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o kimseler ki, Allah´a ve o´nun peygamberlerine imân ettiler. Rablerinin indinde sıddıklar ve şehit olanlar onlardır, onlar için mükâfaatları ve nûrları vardır. Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, işte onlar da cehennem sahipleridir.
- Tefhim-ul Kuran: Allah´a ve O´nun Resulüne iman edenler; İşte onlar Rableri katında sıddîklar ve şehidler (veya şahid)lerdir. Onların ecirleri ve nurları vardır. Küfredip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; işte onlar da Cehennem halkıdır.
Resim yüklenemedi.