Your browser doesn’t support HTML5 audio
لِّئَلَّا يَعْلَمَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ أَلَّا يَقْدِرُونَ عَلَىٰ شَىْءٍ مِّن فَضْلِ ٱللَّهِ ۙ وَأَنَّ ٱلْفَضْلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ ۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ
Li ellâ ya’leme ehlul kitâbi ellâ yakdirûne alâ şey’in min fadlillâhi ve ennel fadle bi yedillâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi).
Bunları açıkladık ki, kitap ehli, Allah’ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine has kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfun, Allah’ın elinde olduğunu, onu dilediği kimseye vereceğini bilsinler. Allah, büyük lütuf sahibidir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- diye
- لِئَلَّا
- bilsinler
- يَعْلَمَ
- ع ل م
- ehli
- أَهْلُ
- ا ه ل
- Kitap
- الْكِتَابِ
- ك ت ب
- أَلَّا
- malik olmadıklarını
- يَقْدِرُونَ
- ق د ر
- hiçbir
- عَلَىٰ
- şeye
- شَيْءٍ
- ش ي ا
- -ndan
- مِنْ
- lutfu-
- فَضْلِ
- ف ض ل
- Allah’ın
- اللَّهِ
- ve şüphesiz
- وَأَنَّ
- lutfun
- الْفَضْلَ
- ف ض ل
- elinde olduğunu
- بِيَدِ
- ي د ي
- Allah’ın
- اللَّهِ
- onu vereceğini
- يُؤْتِيهِ
- ا ت ي
- kimseye
- مَنْ
- dilediğine
- يَشَاءُ
- ش ي ا
- ve Allah
- وَاللَّهُ
- sahibidir
- ذُو
- lutuf
- الْفَضْلِ
- ف ض ل
- büyük
- الْعَظِيمِ
- ع ظ م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunları açıkladık ki, kitap ehli, Allah’ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine has kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfun, Allah’ın elinde olduğunu, onu dilediği kimseye vereceğini bilsinler. Allah, büyük lütuf sahibidir.
- Diyanet Vakfı: Böylece kitap ehli, Allah´ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah´ın elindedir, onu dilediğine bahşeder. Allah, büyük lütuf sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Çünkü kendilerine kitap verilenler bilmeyecekler mi ki, Allah´ın lütfundan birşey(i elde etmey)e güç yetiremezler ve gerçekten lütuf Allah´ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah çok büyük lütuf sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Böylece Kitab ehli, Allah´ın lütfundan hiçbir şey elde edemiyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah´ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.
- Ali Fikri Yavuz: Tâ ki, (âhir zaman peygamberine iman getirmiyen) ehl-i kitab bilsinler ki, Allah’ın fazlından hiç bir şeye güç yetiremezler. Muhakkak ki iyilik ve sevab Allah’ın elindedir; onu dilediğine verir. Allah (müminlere sevab ve iyilik vermekle) çok büyük kerem sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Çünkü Ehli kitab bilmiyecek mi ki Allahın fadlından bir şey´e güç yetiremezler ve hakıkat fadıl, Allahın yedindedir, onu dilediğine verir ve Allah çok büyük fadıl sahibidir
- Fizilal-il Kuran: Böylece yahudiler ile hristiyanlar bilsinler ki, Allah´ın lütfu kendi tekellerinde değildir. Lütuf O´nun elindedir, dilediğine verir onu. Allah büyük lütuf sahibidir.
- Hasan Basri Çantay: Ehl-i kitâb, hakıykaten Allahın fazl (-u kerem) inden hiçbir şey´e nail olamayacaklarını, muhakkak bütün inayetin Allahın elinde bulunduğunu, onu (ancak) dileyeceği kimselere vereceğini bilmedikleri için mi (küfürde inâd ediyorlar? Halbuki bunu pek a´lâ biliyorlar da). Allah büyük fazl (-u kerem) saahibidir.
- İbni Kesir: Böylece kitab ehli, Allah´ın lutfundan hiç bir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Muhakkak ki lutuf, bütünüyle Allah´ın elindedir, onu dilediğine verir. Ve Allah; büyük lutuf sahibidir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık ehl-i kitap bilmeyecekler midir ki, Allah´ın fazlından hiçbir şeye güç yetiremiyeceklerdir ve şüphe yok ki bütün fazl, Allah´ın elindedir, onu dilediğine verir ve Allah pek büyük fazl sahibidir.
- Tefhim-ul Kuran: Öyle ki, Kitab Ehli (Yahudi ve Hıristiyanlar) Allah´ın fazlından hiçbir şeye ´güç yetirip sahip olmadıklarını´ ve fazlın muhakkak Allah´ın elinde olduğunu, onu dilediğine verdiğini bilip öğrensin. Allah, büyük fazl (üstün lütuf ve ihsan) sahibidir.
Resim yüklenemedi.