Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَمَثَلِ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ قَرِيبًا ۖ ذَاقُوا۟ وَبَالَ أَمْرِهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Kemeselillezîne min kablihim karîben zâkû ve bâle emrihim ve lehum azâbun elîm(elîmun).
Onların durumu, kendilerinden az öncekilerin (Mekkeli müşriklerin) durumu gibidir. Onlar (Bedir’de) yaptıklarının cezasını tatmışlardır. Onlara (Ahirette de) elem dolu bir azap vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- durumu gibidir
- كَمَثَلِ
- م ث ل
- kimselerin
- الَّذِينَ
- مِنْ
- kendilerinden önceki
- قَبْلِهِمْ
- ق ب ل
- yakın zaman
- قَرِيبًا
- ق ر ب
- tadmışlardır
- ذَاقُوا
- ذ و ق
- vebalini
- وَبَالَ
- و ب ل
- yaptıklarının
- أَمْرِهِمْ
- ا م ر
- ve onlar için vardır
- وَلَهُمْ
- bir azab
- عَذَابٌ
- ع ذ ب
- acıklı
- أَلِيمٌ
- ا ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onların durumu, kendilerinden az öncekilerin (Mekkeli müşriklerin) durumu gibidir. Onlar (Bedir’de) yaptıklarının cezasını tatmışlardır. Onlara (Ahirette de) elem dolu bir azap vardır.
- Diyanet Vakfı: (Onların durumu) kendilerinden az önce geçmiş ve yaptıklarının cezasını tatmış olanların durumu gibidir. Onlara acıklı bir azap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Onların durumu) kendilerinden az öncekiler gibidir ki, yaptıklarının cezasını tattılar, ayrıca onlara acı bir azap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Bu yahudilerin durumu) kendilerinden az önce, işlerinin günahını tatmış olan, ahirette de kendileri için acı bir azab bulunan kimselerin (Bedir´de cezalarını bulan putperestlerin) durumu gibidir.
- Ali Fikri Yavuz: Onların hali, kendilerinden az önce geçenlerin hali gibidir ki, yaptıklarının cezasını (dünyada) taddılar. Onlara (ahirette) acıklı bir azab da var.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yakında önlerinden geçenler gibi ki emirlerinin vebalini tattılar, daha da onlara elîm bir azâb var
- Fizilal-il Kuran: Onların durumu, kendilerinden az önce, yaptıklarının vebalini tatmış olan, ahirette de kendileri için acı bir azap bulunan kimselerin durumu gibidir.
- Hasan Basri Çantay: (Onların) haali kendilerinden az öncekiler (in haali) gibidir ki onlar, yapdıklarının kötü aakıbetini (dünyâda) tatmışlardır. Onlar için (âhiretde de) çetin bir azâb vardır.
- İbni Kesir: Kendilerinden az önce geçmiş ve işlerin vebalini tatmış olanların durumu gibidir. Onlar için elim bir azab vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlar, kendilerinden biraz zaman evvel işlerinin vebalini tatmış kimseler gibidirler ve kendileri için pek elemli bir azap vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Kendilerinden önce yakın geçmişte olanların durumu gibi; onlar, yaptıklarının sonucunu tadmışlardır. Onlar için acı bir azab vardır.
Resim yüklenemedi.