Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَآ أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَّعْلُومٌ
Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun).
Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- وَمَا
- biz yok etmedik
- أَهْلَكْنَا
- ه ل ك
- hiçbir
- مِنْ
- kenti
- قَرْيَةٍ
- ق ر ي
- dışında
- إِلَّا
- olanların
- وَلَهَا
- bir yazısı
- كِتَابٌ
- ك ت ب
- bilinen
- مَعْلُومٌ
- ع ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır.
- Diyanet Vakfı: Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz, hiçbir memleketi herhalde bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Biz hiçbir memleketi (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helak etmedik.
- Ali Fikri Yavuz: Biz, hiç bir memleketi, (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helâk etmedik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz hiç bir memleketi her halde ma´lûm bir yazısı olmaksızın helâk etmedik
- Fizilal-il Kuran: Yok ettiğimiz her beldenin mutlaka uğradığı akıbete ilişkin belirli bir yazısı vardır.
- Hasan Basri Çantay: Biz hiçbir memleketi, onun (levh-i mahfuzda) ma´lûm (ve mukadder) bir yazısı olmaksızın, helak etmedik.
- İbni Kesir: Biz, hiç bir kasabayı bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve hiçbir ülkeyi helâk etmedik ki, illâ onun için malum bir kitap vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.
Resim yüklenemedi.