Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّلْمُتَوَسِّمِينَ
İnne fî zâlike le âyâtin lil mutevessimîn (mutevessimîne).
Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz
- إِنَّ
- فِي
- bunda
- ذَٰلِكَ
- ibretler vardır
- لَايَاتٍ
- ا ي ي
- işaretten anlayanlara
- لِلْمُتَوَسِّمِينَ
- و س م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
- Diyanet Vakfı: İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Elbette bunda düşünce ve anlayışı olanlara deliller vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Elbette bunda keskin anlayışlılar için ibret alâmetleri var.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): elbette bunda fikr-u firaseti olanlara âyetler var
- Fizilal-il Kuran: Hiç şüphesiz görüntü aracılığı ile işin özünü kavrayabilenler için bu olayda alınacak birçok dersler vardır.
- Hasan Basri Çantay: Elbette bunda fikr-ü firâseti olanlar için ibretler vardır.
- İbni Kesir: Bunda görebilenler için ayetler vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, bunda düşünceli kimseler için elbette ibretler vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Elbette bunda ´derin bir kavrayışa sahip olanlar´ için gerçekten ayetler vardır.
Resim yüklenemedi.