Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱجْتَنِبُوا۟ كَثِيرًا مِّنَ ٱلظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ ٱلظَّنِّ إِثْمٌ ۖ وَلَا تَجَسَّسُوا۟ وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا ۚ أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ
Yâ eyyyuhellezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba’daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba’dukum ba’dâ(ba’dan), e yuhıbbu ehadukum en ye’kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûh(kerihtumûhu), vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe tevvâbun rahîm(rahîmun).
Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ey
- يَا أَيُّهَا
- kimseler
- الَّذِينَ
- inanan(lar)
- امَنُوا
- ا م ن
- sakının
- اجْتَنِبُوا
- ج ن ب
- çok
- كَثِيرًا
- ك ث ر
- -dan
- مِنَ
- zan-
- الظَّنِّ
- ظ ن ن
- zira
- إِنَّ
- bir kısmı
- بَعْضَ
- ب ع ض
- zannın
- الظَّنِّ
- ظ ن ن
- günahtır
- إِثْمٌ
- ا ث م
- ve
- وَلَا
- merak etmeyin
- تَجَسَّسُوا
- ج س س
- ve
- وَلَا
- arkasından çekiştirmesin
- يَغْتَبْ
- غ ي ب
- biriniz
- بَعْضُكُمْ
- ب ع ض
- diğerinizi
- بَعْضًا
- ب ع ض
- sever mi?
- أَيُحِبُّ
- ح ب ب
- biriniz
- أَحَدُكُمْ
- ا ح د
- أَنْ
- yemeği
- يَأْكُلَ
- ا ك ل
- etini
- لَحْمَ
- ل ح م
- kardeşinin
- أَخِيهِ
- ا خ و
- ölmüş
- مَيْتًا
- م و ت
- işte bundan iğrendiniz
- فَكَرِهْتُمُوهُ
- ك ر ه
- o halde korkun
- وَاتَّقُوا
- و ق ي
- Allah’tan
- اللَّهَ
- şüphesiz
- إِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- tevbeyi çok kabul edendir
- تَوَّابٌ
- ت و ب
- çok esirgeyendir
- رَحِيمٌ
- ر ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
- Diyanet Vakfı: Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah´tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan çekinin, çünkü zannın bazısı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin! Sizden biriniz kardeşinin ölü halindeki etini yemek ister mi hiç? Demek tiksindiniz! O halde Allah´tan korkun, çünkü Allah, tevbeyi çok kabul edendir. Çok bağışlayıcıdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah´tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
- Ali Fikri Yavuz: Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. (Müslümanların ayıb ve kusurlarını) araştırmayın; bir kısmınız bir kısmınızı (arkasında hoşlanmıyacağı sözle) çekiştirmesin. Hiç sizden biriniz ölü kardeşinizin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz (değil mi)? O halde (gıybet etmekte) Allah’dan korkun. Muhakkak ki Allah Tevvâb’dır = tevbeleri kabul edendir, Rahîm’dir= çok merhametlidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ey o bütün iyman edenler! Zannın bir çoğundan çekinin çünkü zannın ba´zısı vebaldir, tecessüs de etmeyin, ba´zınız ba´zınızı gıybet de etmesin, hiç arzu eder mi ki biriniz kardeşinin ölü halinde etini yesin? Demek tiksindiniz! O halde Allaha korunun, çünkü Allah tevvabdır, rahîmdir
- Fizilal-il Kuran: Ey inananlar! Zandan çok sakının. Zira zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli şeylerinizi araştırmayın; biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte bundan iğrendiniz. O halde Allah´tan korkun, şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.
- Hasan Basri Çantay: Ey îman edenler, zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü ba´zı zan (vardır ki) günahdır. Birbirinizin kusurunu araşdırmayın. Kiminiz de kiminizi arkasından çekişdirmesin. Sizden her hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekden hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allahdan korkun. Çünkü Allah tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyicidir.
- İbni Kesir: Ey iman edenler; zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bundan tiksindiniz değil mi? Allah´tan korkun, şüphesiz ki Allah; Tevvab´dır, Rahim´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ey imân edenler! Çokça zannetmekten kaçınınız. Şüphe yok ki, zannın bâzısı günahtır ve araştırmakta bulunmayınız ve bazınız bazınızı gıybet etmeyiniz. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? (Bilakis) Onu kerih görmüş olursunuz. Artık Allah´tan korkunuz, şüphe yok ki, Allah Teâlâ tevbeleri kabul edicidir, çok esirgeyicidir.
- Tefhim-ul Kuran: Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz de kiminizin gıybetini yapıp arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan iğrenip tiksindiniz. Allah´tan korkup sakının. Hiç şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.