Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ
Vasbir fe innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).
Sabret! Çünkü, Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve sabret
- وَاصْبِرْ
- ص ب ر
- şüphesiz
- فَإِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- لَا
- zayi etmez
- يُضِيعُ
- ض ي ع
- ecirlerini
- أَجْرَ
- ا ج ر
- iyilik yapanların
- الْمُحْسِنِينَ
- ح س ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sabret! Çünkü, Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.
- Diyanet Vakfı: (Ey Muhammed!) Sabırlı ol, çünkü Allah güzel iş yapanların mükâfatını zayi etmez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve sabret, çünkü Allah iyi davrananların mükafatını ziyan etmez.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükafatını yitirmez.
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, kavminin eziyetlerine ve ibadete) sabret; çünkü Allah, iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve sabr et zira Allah muhsinlerin ecrini zayi´ etmez
- Fizilal-il Kuran: Müşriklerin sana çektirdikleri sıkıntılara karşı sabret; çünkü Allah, iyi davranışları ödülsüz bırakmaz.
- Hasan Basri Çantay: Sabr-u sebat et. Zîrâ Allah iyi hareket edenlerin mükâfatını zaayi etmez.
- İbni Kesir: Sabret, çünkü Allah ihsan edenlerin ücretini zayi etmez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve sabret. Zira şüphe yok ki, Allah Teâlâ muhsin olanların mükâfaatını zâyi etmez.
- Tefhim-ul Kuran: Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrini kaybetmez.