Your browser doesn’t support HTML5 audio
تِلْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهَآ إِلَيْكَ ۖ مَا كُنتَ تَعْلَمُهَآ أَنتَ وَلَا قَوْمُكَ مِن قَبْلِ هَٰذَا ۖ فَٱصْبِرْ ۖ إِنَّ ٱلْعَٰقِبَةَ لِلْمُتَّقِينَ
Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta´lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne).
İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de kavmin. O hâlde sabret. Çünkü (iyi) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bunlar
- تِلْكَ
- مِنْ
- haberlerindendir
- أَنْبَاءِ
- ن ب ا
- gayb
- الْغَيْبِ
- غ ي ب
- vahyettiğimiz
- نُوحِيهَا
- و ح ي
- sana
- إِلَيْكَ
- değildin
- مَا
- sen
- كُنْتَ
- ك و ن
- onu biliyor
- تَعْلَمُهَا
- ع ل م
- (ne) sen
- أَنْتَ
- ve ne de
- وَلَا
- senin kavmin
- قَوْمُكَ
- ق و م
- مِنْ
- önce
- قَبْلِ
- ق ب ل
- bundan
- هَٰذَا
- sabret
- فَاصْبِرْ
- ص ب ر
- şüphesiz
- إِنَّ
- sonuç
- الْعَاقِبَةَ
- ع ق ب
- takva sahiplerinindir
- لِلْمُتَّقِينَ
- و ق ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de kavmin. O hâlde sabret. Çünkü (iyi) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü iyi sonuç (sabredip) sakınanlarındır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte bunlar, sana vahyile bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen bilirdin, ne de kavmin. O halde sabret, iyi sonuç Allah´tan korkanlarındır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte bunlar gayb haberlerindendir. Bunları sana vahiyle bildiriyoruz. Bundan önce bunları ne sen bilirdin, ne de kavmin. O halde sabret, akıbet muhakkak muttakilerindir.
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), işte bunlar gayb haberlerindendir. Sana bunları vahy ile bildiriyoruz. Bundan önce, onları ne sen bilirdin, ne kavmin... O halde sen de sabret. Şüphe yok ki, kurtuluş takva sahiplerinindir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte bunlar gayb haberlerinden, sana bunları vahyile bildiriyoruz, bundan evvel onları ne sen bilirdin ne kavmin, böyle, o halde sabret, her halde akıbet müttekılerindir.
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed, bu anlatılanlar sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gaybe ilişkin haberlerdir. Bundan önce ne sen ve ne de soydaşların bu olayları bilmiyordunuz. Müşriklerin olumsuz tepkilerine karşı sabret; sonuç, kötülüklerden sakınanlarındır.
- Hasan Basri Çantay: Bunlar gayb haberlerindendir ki sana onları vahyediyoruz. Onları bundan evvel ne sen biliyordun, ne kavmin. O halde (Habîbim) sen de (Nuh gibi her cefâye) katlan. Akıbet hiç şübhesiz takvaaye erenlerindir.
- İbni Kesir: İşte bunlar, gayb haberlerindendir ki sana vahyediyoruz. Ne sen, ne de kavmin daha önce bunları bilemezdiniz. Öyleyse sabret, çünkü akıbet müttakilerindir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte bu, gayb haberlerindendir. Bunu sana vahyediyoruz. Bunu ne sen ve ne de kavmin bundan evvel bilir değildiniz. Artık sabret. Şüphe yok ki akıbet muttakîler içindir.
- Tefhim-ul Kuran: Bunlar: Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bunları sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun. Şu halde sabret. Şüphesiz (güzel olan) sonuç takva sahiplerinindir.
Resim yüklenemedi.