Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقُلِ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِى لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ شَرِيكٌ فِى ٱلْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ وَلِىٌّ مِّنَ ٱلذُّلِّ ۖ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًۢا
Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbîrâ(tekbîren).
“Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve O’nu tekbir ile yücelt.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve de ki
- وَقُلِ
- ق و ل
- hamdolsun
- الْحَمْدُ
- ح م د
- Allah’a
- لِلَّهِ
- الَّذِي
- لَمْ
- edinmeyen
- يَتَّخِذْ
- ا خ ذ
- çocuk
- وَلَدًا
- و ل د
- ve
- وَلَمْ
- olmayan
- يَكُنْ
- ك و ن
- onun
- لَهُ
- ortağı
- شَرِيكٌ
- ش ر ك
- فِي
- mülkte
- الْمُلْكِ
- م ل ك
- ve
- وَلَمْ
- (ihtiyacı) olmayan
- يَكُنْ
- ك و ن
- onun
- لَهُ
- yardımcıya
- وَلِيٌّ
- و ل ي
- مِنَ
- acze düşüp de
- الذُّلِّ
- ذ ل ل
- ve O’nu yücelt
- وَكَبِّرْهُ
- ك ب ر
- tam bir yüceltme ile
- تَكْبِيرًا
- ك ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve O’nu tekbir ile yücelt.
- Diyanet Vakfı: «Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah´a hamd olsun» de ve tekbir getirerek O´nun şanını yücelt!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve şöyle de: «Hamd o Allah´a ki, hiçbir çocuk edinmedi; O´na mülkte bir ortak da olmadı; O´na aczi yüzünden bir yardımcı da olmadı.» O´nu tekbir ile büyükle de büyükle!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve şöyle de: Hamd o Allah´a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur. Tekbir getirerek O´nu noksanlıklardan yücelt de yücelt.
- Ali Fikri Yavuz: Şöyle de : “- Evlâd edinmeyen, mülkünde ortağı bulunmıyan ve zelil kimselerden yardımcısı olmayan Allah’a hamd olsun...” O’nu noksanlıklardan yücelt de yücelt...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve şöyle de; hamd o Allah ki hiç bir veled edinmedi, ona milkte bir şerik de olmadı, ona zülden bir veliy de olmadı, onu tekbir ile büyükle de büyükle
- Fizilal-il Kuran: De ki; «Hamd, çocuk edinmemiş olan, egemenlikte ortağı bulunmayan ve güçsüzlüğünü telafi edecek bir destekçiye gerek duymayan Allah´a mahsustur.» O´nun büyüklüğünü gereğince dile getir.
- Hasan Basri Çantay: (Şöyle) de: «Evlâd edinmeyen, mülk (ün) de hiç bir ortağı olmayan, züll (-ü aciz) den nâşî yardımcıya da (ihtiyâcı) bulunmayan Allaha hamd olsun». Onu büyük bil, büyüklükle an.
- İbni Kesir: Ve de ki: Hamd, O Allah´a mahsustur ki; bir çocuk edinmemiş ve O´nun mülkünde bir ortak bulunmamıştır. Düşkünlükten dolayı O´nun bir yardımcısı olmamıştır. Ve O´nu tekbir et.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve de ki: «Hamd o Allah Teâlâ´ya mahsustur ki, bir veled ittihaz edinmedi ve O´nun için mülkte bir ortak da yoktur O´nun için mezelletten nâşi bir hamiye (ihtiyaç) da yoktur ve O´na kemal-i tazîm ile tazîmde bulun.
- Tefhim-ul Kuran: Ve deki: «Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Allah´adır.» Ve O´nu tekbir edebildikçe tekbir et.