Your browser doesn’t support HTML5 audio
تَبْصِرَةً وَذِكْرَىٰ لِكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ
Tebsıraten ve zikrâ li kulli abdin munîbin.
Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- basirettir
- تَبْصِرَةً
- ب ص ر
- ve ibrettir
- وَذِكْرَىٰ
- ذ ك ر
- hepsi için
- لِكُلِّ
- ك ل ل
- kul(ların)
- عَبْدٍ
- ع ب د
- yönelen
- مُنِيبٍ
- ن و ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.
- Diyanet Vakfı: Allah´a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hakka yüz tutan her kulun gözünü, gönlünü açmak ve ibret almasını sağlamak için.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bunlar, Allah´a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
- Ali Fikri Yavuz: Bütün bunları, hakka ve hakikata dönen her kul için (Allah’ın kudretini görüp anlamaya) bir ihtar ve ibret dersi olsun diye yaptık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Gözler gönüller açar, yaradanın kudretini ıhtar eder, dersler verir birer nişane-i basîret ve nümune-i ıbret olmak üzere, hakka yüz tutan her kul için
- Fizilal-il Kuran: Bütün bunları, Allah´a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve ona ibret vermek için yaptık.
- Hasan Basri Çantay: (Biz, bütün bunları) tâatımıza dönen her kulun kalb gözünü açmak, (ona) ibret vermek için (yapdık).
- İbni Kesir: Allah´a yönelen her kula öğüt ve ibret olsun diye.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) Ve yere de (bakmadılar mı?). Onu döşedik ve onda sabit dağlar bıraktık ve onda her güzel cinsten bitirdik. (Bunları) hakka müteveccih olan her bir kul için bir ibret ve bir mev´iza olarak (vücûda) getirdik.
- Tefhim-ul Kuran: (Bunlar,) ´İçten Allah´a yönelen´ her kul için ´hikmetle bakan bir iç göz´ ve bir zikirdir.