Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَتَنَادَوْا۟ مُصْبِحِينَ
Fe tenâdev musbihîn(musbihîne).
(21-22) Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- birbirlerine seslendiler
- فَتَنَادَوْا
- ن د و
- sabahleyin
- مُصْبِحِينَ
- ص ب ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (21-22) Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.
- Diyanet Vakfı: (21-22) (Beri tarafta ise) onlar, sabah olurken: Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye birbirlerine seslendiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
- Ali Fikri Yavuz: Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler
- Fizilal-il Kuran: Sabahleyin birbirlerine seslendiler.
- Hasan Basri Çantay: İşte sabaha karşı birbirlerini çağırdılar.
- İbni Kesir: Sabah erken birbirlerine seslendiler;
- Ömer Nasuhi Bilmen: (20-21) Artık o bostan yanarak simsiyah kesilmiş gibi bir hale dönüverdi. Derken sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler.
- Tefhim-ul Kuran: Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler.
Resim yüklenemedi.