Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَحَمَلْنَٰهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلْوَٰحٍ وَدُسُرٍ
Ve hamelnâhu alâ zâti elvâhın ve dusur(dusurin).
Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- Onu (Nuh’u) taşıdık
- وَحَمَلْنَاهُ
- ح م ل
- üzerinde
- عَلَىٰ
- (yapılanın)
- ذَاتِ
- tahtalarla
- أَلْوَاحٍ
- ل و ح
- ve çivilerle
- وَدُسُرٍ
- د س ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.
- Diyanet Vakfı: Nuh´u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Nuh´u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık.
- Ali Fikri Yavuz: Biz, Nûh’u (ve onunla iman edenleri), levhalardan yapılmış ve perçinleşmiş gemiye yükledik;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar
- Fizilal-il Kuran: Onu çivilerle tutturulmuş tahtalardan yapılan bir gemiye bindirdik.
- Hasan Basri Çantay: Onu (Nuuhu) levhalar ve mıhlarla yapılmış (gemiy) e yükledik,
- İbni Kesir: Onu tahtadan yapılmış, mıhla çakılmışa bindirdik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (13-14) Ve O´nu (Nûh´u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm´a) bir mükâfaat olarak.
- Tefhim-ul Kuran: Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık;
Resim yüklenemedi.