Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ أَلَمْ أَقُلْ إِنَّكَ لَن تَسْتَطِيعَ مَعِىَ صَبْرًا
Kâle e lem ekul inneke len testetîa maiye sabrâ(sabren).
Adam, “Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?” dedi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi
- قَالَ
- ق و ل
- أَلَمْ
- demedim mi?
- أَقُلْ
- ق و ل
- gerçekten sen
- إِنَّكَ
- لَنْ
- dayanamazsın
- تَسْتَطِيعَ
- ط و ع
- benimle beraber bulunmaya
- مَعِيَ
- sabırla
- صَبْرًا
- ص ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Adam, “Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?” dedi.
- Diyanet Vakfı: (Hızır:) Ben sana, benimle beraberliğe sabredemezsin, demedim mi? dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O: «Demedim mi ki sen benimle beraber olmaya sabredemezsin?» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Hızır:) «Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: Hızır: “-Sen, benimle asla sabredemezsin, demedim mi?” dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Demedim mi, dedi: doğrusu sen benimle sabredemezsin?
- Fizilal-il Kuran: O kulumuz Musa´ya «Ben sana, benimle beraber olmaya katlanamazsın dememiş miydim?» dedi.
- Hasan Basri Çantay: Dedi: «Sen beraberimde sabretmiye asla muktedir olamazsın demedim mi»?
- İbni Kesir: Ben, sana; yaptığım şeylere dayanamazsın, demedim mi? dedi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (72-73) Dedi ki: «Ben demedim mi ki, şüphe yok sen benimle beraber sabra takat getiremezsin?» Dedi ki: «Unuttuğum şey ile beni muahaze etme. Bana bu işimden dolayı bir güçlük teklif eyleme.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Gerçekten benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?»
Resim yüklenemedi.