Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنَّا لَجَٰعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا
Ve innâ le câilûne mâ aleyhâ saîden curuzâ(curuzen).
Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- biz elbette
- وَإِنَّا
- yaparız
- لَجَاعِلُونَ
- ج ع ل
- şeyleri
- مَا
- (yerin) üzerindeki
- عَلَيْهَا
- bir toprak
- صَعِيدًا
- ص ع د
- kupkuru
- جُرُزًا
- ج ر ز
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
- Diyanet Vakfı: (Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bununla beraber şu da bir gerçek ki Biz, onun üzerinde olan herşeyi kupkuru bir toprak yapmaktayız.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak yapacağız.
- Ali Fikri Yavuz: Şu da muhakkak ki, biz, yeryüzünde olan şeyleri (süsleri) kupkuru bir toprak yaparız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bununla beraber şu da muhakkak ki biz onun üzerinde ne varsa hepsini bir kuru toprak etmekteyiz
- Fizilal-il Kuran: Günü gelince yeryüzünün bütün gözalıcı yeşilliklerini kesinlikle kupkuru bir toprak düzlüğüne çevireceğiz.
- Hasan Basri Çantay: Bununla beraber biz onun üstünde olan şeyleri elbet kupkuru bir toprak yapanlarız.
- İbni Kesir: Şüphesiz ki Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve mamafih onun üzerinde ne varsa muhakkak ki, Biz hepsini de kupkuru, dağınık bir toprak edicileriz.
- Tefhim-ul Kuran: Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru, çorak bir toprak yapabiliriz.
Resim yüklenemedi.