Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُوا۟ رَبَّكُمْ وَٱخْشَوْا۟ يَوْمًا لَّا يَجْزِى وَالِدٌ عَن وَلَدِهِۦ وَلَا مَوْلُودٌ هُوَ جَازٍ عَن وَالِدِهِۦ شَيْـًٔا ۚ إِنَّ وَعْدَ ٱللَّهِ حَقٌّ ۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلْغَرُورُ
Yâ eyyuhen nâsuttekû rabbekum vahşev yevmen lâ yeczî vâlidun an veledihî ve lâ mevlûdun huve câzin an vâlidihî şey’â(şey’en) inne va’dallâhi hakkun fe lâ tegurrennekumul hayâtud dunyâ, ve lâ yagurrennekum billâhil garûr(garûru).
Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ey
- يَا أَيُّهَا
- insanlar
- النَّاسُ
- ن و س
- korkun
- اتَّقُوا
- و ق ي
- Rabbinizden
- رَبَّكُمْ
- ر ب ب
- ve çekinin
- وَاخْشَوْا
- خ ش ي
- günden (ki)
- يَوْمًا
- ي و م
- لَا
- ödeyemez
- يَجْزِي
- ج ز ي
- baba
- وَالِدٌ
- و ل د
- عَنْ
- çocuğunun
- وَلَدِهِ
- و ل د
- değildir
- وَلَا
- çocuk da
- مَوْلُودٌ
- و ل د
- o
- هُوَ
- ödeyecek
- جَازٍ
- ج ز ي
- için
- عَنْ
- babası
- وَالِدِهِ
- و ل د
- bir şey
- شَيْئًا
- ش ي ا
- şüphesiz
- إِنَّ
- va’di
- وَعْدَ
- و ع د
- Allah’ın
- اللَّهِ
- gerçektir
- حَقٌّ
- ح ق ق
- asla
- فَلَا
- sizi aldatmasın
- تَغُرَّنَّكُمُ
- غ ر ر
- hayatı
- الْحَيَاةُ
- ح ي ي
- dünya
- الدُّنْيَا
- د ن و
- ve asla
- وَلَا
- sizi aldatmasın
- يَغُرَّنَّكُمْ
- غ ر ر
- Allah hakkında
- بِاللَّهِ
- aldatıcı (şeytan)
- الْغَرُورُ
- غ ر ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın.
- Diyanet Vakfı: Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah´ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah´ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ey insanlar, Rabbinizden korkun ve öyle bir günü sayın (öyle bir günden ürperti duyun) ki, baba, çocuğundan (taraf) birşey ödeyemez; evlat da babasından taraf birşey ödeyecek değildir. Muhakkak Allah´ın va´di gerçektir. O halde sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve sakın o mağrur (şeytan) sizi Allah(´ın affın)a güvendir(erek aldatıp cehenneme sürükle)mesin!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey insanlar! Rabbinizden sakının ve bir günden korkun ki, baba çocuğuna hiçbir fayda veremez. Çocuk da babasına hiçbir şeyle fayda sağlayacak değildir. Şüphesiz Allah´ın vaadi gerçektir. O halde dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın o çok aldatıcı şeytan sizi Allah´ın affına güvendirerek aldatmasın.
- Ali Fikri Yavuz: Ey insanlar! Rabbinizden sakının (O’na ibadet edin) ve bir günün azabından korkun ki, baba çocuğundan bir şey ödeyemez, (hiç bir şey karşılığında çocuğunun azabını kaldıramaz), çocuk da babasından bir şey ödeyecek değildir. Muhakkak ki Allah’ın (hesaba çekme) vaadi hakdır, olacaktır. O halde sakın dünya hayatı sizi aldatmasın; ve sakın şeytan, sizi Allah’a güvendirmesin (Allah, herkesi bağışlar diye, şeytanın aldatışına uymayın).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ey insanlar rabbınızdan korkun ve bir günü sayın ki ata evlâdından bir şey ödeyemez, evlâd o da atasından bir şey ödeyecek değildir, Muhakkak Allahın va´di hak, o halde sakının Dünya hayat sizi aldatmasın ve sakının o mağrur sizi Allaha güvendirmesin
- Fizilal-il Kuran: Ey insanlar, Rabb´inizden korkun ve babanın, çocuğuna yaptığından ceza görmeyeceği, çocuğun da babasının yaptığından ceza görmeyeceği bir günden çekinin. Allah´ın vaadi gerçektir. Dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah´ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.
- Hasan Basri Çantay: Ey insanlar, Rabbinizden korkun. Ne babanın evlâdına, ne de bizzat evlâdın babasına, hiçbir şeyle fâide veremeyeceği günden korkun. Şübhe yok ki Allahın va´di hakdır. O halde zinhar sizi dünyâ hayâtı aldatmasın, o çok aldatıcı (şeytan) zinhar sizi Allah (ın hilmine, imhâlin) e güvendirmesin.
- İbni Kesir: Ey insanlar; Rabbınızdan korkun. Babanın oğluna, oğulun babasına hiçbir şey ödemeyeceği günden çekinin. Allah´ın vaadi şüphesiz haktır. Öyleyse, sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Aldatıcı şeytan sizi Allah´ın bağışlamasına güvendirerek yoldan çıkarmasın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ey insanlar! Rabbinizden korkunuz ve bir günden de endişe ediniz ki, bir baba evladından bir şey ödeyemez, evlat da atasından bir şey ödeyecek değildir. Şüphe yok ki, Allah´ın vaadi haktır. Sizi dünya hayatı sakın aldatmasın ve sizi o çok aldatıcı (şeytan) Allah hakkında şaşırtmasın.
- Tefhim-ul Kuran: Ey insanlar, Rabb´inizden korkup sakının ve öyle bir günün azabından çekinip korkun ki, (o gün hiç)bir baba, çocuğu için bir karşılık veremez ve (hiç)bir çocuk da babası için bir şeyi verebilici değildir. Hiç şüphesiz Allah´ın va´di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile aldatmasın.
Resim yüklenemedi.