Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ رَجُلَانِ مِنَ ٱلَّذِينَ يَخَافُونَ أَنْعَمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِمَا ٱدْخُلُوا۟ عَلَيْهِمُ ٱلْبَابَ فَإِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَإِنَّكُمْ غَٰلِبُونَ ۚ وَعَلَى ٱللَّهِ فَتَوَكَّلُوٓا۟ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Kâle raculâni minellezîne yehâfûne en’amallâhu aleyhim edhulû aleyhimul bâb(bâbe), fe izâ dehaltumûhu fe innekum gâlibûne ve alâllâhi fe tevekkelû in kuntum mu’minîn(mu’minîne).
Korkanların içinden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer mü’minler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- iki adam
- رَجُلَانِ
- ر ج ل
- -den
- مِنَ
- kimseler-
- الَّذِينَ
- korkanlar(dan)
- يَخَافُونَ
- خ و ف
- ni’met verdiği
- أَنْعَمَ
- ن ع م
- Allah’ın
- اللَّهُ
- kendilerine
- عَلَيْهِمَا
- girin
- ادْخُلُوا
- د خ ل
- onların üzerine
- عَلَيْهِمُ
- kapıdan
- الْبَابَ
- ب و ب
- eğer
- فَإِذَا
- girerseniz
- دَخَلْتُمُوهُ
- د خ ل
- muhakkak ki siz
- فَإِنَّكُمْ
- galib gelirsiniz
- غَالِبُونَ
- غ ل ب
- ve
- وَعَلَى
- Allah’a
- اللَّهِ
- dayanın
- فَتَوَكَّلُوا
- و ك ل
- eğer
- إِنْ
- iseniz
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- inanıyor
- مُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Korkanların içinden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer mü’minler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
- Diyanet Vakfı: Korkanların içinden Allah´ın kendilerine lütufda bulunduğu iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz ancak Allah´a güvenin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah´ın her ikisine de nimet verdiği, Allah´a karşı gelmekten korkan iki er çıkıp şöyle söyledi: «Onlara kapıdan hücum edin, kapıyı tutun, oraya bir kez girdiniz mi kesinlikle galipsiniz, haydi Allah´a dayanın, gerçekten inanan kimselerseniz!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah´tan korkan ve Allah´ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle dedi: «Onların üzerlerine kapıdan girin. Oradan girerseniz muhakkak galip gelirsiniz. Eğer layıkıyla inanıyorsanız yalnız Allah´a dayanın.»
- Ali Fikri Yavuz: Allah’dan korkanlardan, Allah’ın kendilerine ihsan ettiği iki adam şöyle dedi: “- Zâlimlerin şehrine ait kapıdan girin. Oraya girince muhakkak galibsiniz. Artık gerçek müminlerseniz Allah’a tevekkül edin.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onların, o korktukları kimselerden Allahın ni´metini iymanına kavuşturduğu iki er çıktı dedi ki «üzerlerine hücum edin kapıyı tutun bir kerre ona girdiniz mi muhakkak galibsinizdir, haydin Allaha mütevekkil olun gerçekten mü´minlerseniz.»
- Fizilal-il Kuran: Allah´tan korkan ve O´nun nimetine ermiş iki kişi dedi ki; «Onların üzerine şehrin kapısından yürüyünüz. Kapıdan içeri girince onları yendiniz demektir. Eğer müminseniz sırf Allah´a dayanınız.»
- Hasan Basri Çantay: (Peygamberlerine muhaalefetden) korkmakda olan kimselerden Allahın, kendilerine (İslâm) ni´met (ini) ihsan etdiği iki er. «Onların üzerine (şehrin) kapı (sın) dan girin. (Bir kerre) ona girdiniz mi hiç şübhesiz ki siz gaalibsiniz. Artık ancak Allaha güvenib dayanın, (gerçekden) îman etmiş kimselerseniz» dedi.
- İbni Kesir: Korkanlar arasında bulunan, Allah´ın nimetine erdirdiği iki adam demişlerdi ki: Onların üstlerine kapıdan yürüyün, oraya girerseniz; muhakkak siz, galiblersiniz. Şayet mü´minlerseniz; Allah´a tevekkül edin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Kendilerine Allah Teâlâ´nın in´amda bulunmuş olduğu korkanlardan iki er dedi ki: «Onların üzerlerine kapıdan giriveriniz, siz ona girdiğiniz zaman şüphe yok ki, galiplersiniz. Artık siz mü´min kimseler iseniz Allah Teâlâ´ya tevekkül ediniz.»
- Tefhim-ul Kuran: Korkanlar arasında olup da Allah´ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: «Onların üzerine kapıdan girin. Ona girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü´minlerdenseniz, yalnızca Allah´a tevekkül edin.» dedi.
Resim yüklenemedi.