Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُم بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَنۢ بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ ۖ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَٱعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ ٱللَّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ ۗ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ ٱلنَّاسِ لَفَٰسِقُونَ
Ve enıhkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum vahzerhum en yeftinûke an ba’dı mâ enzelallâhu ileyk(ileyke) fe in tevellev fa’lem ennemâ yurîdullâhu en yusîbehum bi ba’dı zunûbihim ve inne kesîran minen nâsi le fâsıkûn(fâsıkûne).
Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve
- وَأَنِ
- hükmet
- احْكُمْ
- ح ك م
- aralarında
- بَيْنَهُمْ
- ب ي ن
- ile
- بِمَا
- indirdiği
- أَنْزَلَ
- ن ز ل
- Allah’ın
- اللَّهُ
- وَلَا
- uyma
- تَتَّبِعْ
- ت ب ع
- onların keyiflerine
- أَهْوَاءَهُمْ
- ه و ي
- ve onlardan sakın
- وَاحْذَرْهُمْ
- ح ذ ر
- أَنْ
- seni şaşırtmalarından
- يَفْتِنُوكَ
- ف ت ن
- -ndan
- عَنْ
- bir kısmı-
- بَعْضِ
- ب ع ض
- şeylerin
- مَا
- indirdiği
- أَنْزَلَ
- ن ز ل
- Allah’ın
- اللَّهُ
- sana
- إِلَيْكَ
- eğer
- فَإِنْ
- dönerlerse
- تَوَلَّوْا
- و ل ي
- bil ki
- فَاعْلَمْ
- ع ل م
- şüphesiz
- أَنَّمَا
- istiyor
- يُرِيدُ
- ر و د
- Allah
- اللَّهُ
- أَنْ
- onları felakete uğratmak
- يُصِيبَهُمْ
- ص و ب
- bazı
- بِبَعْضِ
- ب ع ض
- günahları yüzünden
- ذُنُوبِهِمْ
- ذ ن ب
- ve şüphesiz
- وَإِنَّ
- çoğu
- كَثِيرًا
- ك ث ر
- -dan
- مِنَ
- insanlar-
- النَّاسِ
- ن و س
- yoldan çıkmışlardır
- لَفَاسِقُونَ
- ف س ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.
- Diyanet Vakfı: (Sana şu talîmatı verdik): Aralarında Allah´ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah´ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer (hükümden) yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve şu emri indirdik: «Aralarında yalnız Allah´ın indirdiği ile hükmet, onların keyiflerine uyma ve onların Allah´ın indirdiği hükümlerin birinden seni şaşırtmalarından sakın! Yine yüz çevirirlerse bil ki, Allah, onların bazı günahları sebebiyle, başlarına bir bela getirmek istiyor. Her halde insanlardan birçoğu Allah yolundan çıkmışlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Aralarında Allah´ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Allah´ın sana indirdiğinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. Eğer Allah´ın hükmünden yüzçevirirlerse, bil ki Allah, bir kısım günahları sebebiyle onları musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların çoğu yoldan çıkanlardır.
- Ali Fikri Yavuz: Ve şu emri de indirdik. Aralarında, Allah’ın indirdiği hükümlerle hüküm ver, arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni şaşırtırlar diye kendilerinden sakın. Eğer onlar, hükümleri kabulden yüz çevirirlerse, bil ki, Allah onların bazı günahları sebebiyle başlarına mutlaka bir musibet getirmek diliyor. Her halde insanların çoğu fâsıktırlar. (Allah’ın emrinden dışarı çıkarlar.)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve şu emri indirdik: aralarında sırf Allahın indirdiği ile hukmet, keyiflerine tabi´ olma ve onlardan sakın Allahın indirdiği ahkâmın birinden seni şaşırtmasınlar, yine yüz çevirirlerse bil ki Allah onların bazı günahları sebebiyle başlarına mutlaka bir musibet getirmek istiyor ve herhalde insanlardan bir çoğu fasıktırlar.
- Fizilal-il Kuran: O halde onların arasında Allah´ın indirdiği ayetlere göre hüküm ver, onların keyfi arzularına uyma, onların seni Allah´ın indirdiği hükümlerin bir kısmından bile şaşırtmalarından sakın, eğer sana sırt çevirirlerse bil ki, Allah, günahlarının bazısı yüzünden onları cezalandırmak istiyor. Kuşku yok ki, insanların çoğu fasıktır.
- Hasan Basri Çantay: (Ve şu emri indirdik:) Aralarında Allahın indirdiği (vech) ile hükmet, onların keyflerine uyma, Allahın sana indirdiği (hükümlerin) bir kısmından seni sapıtacaklar diye kaçın onlardan. Eğer onlar (indirilen hükümleri kabulden) yüz çevirirlerse bil ki Allah, günahlarının (yalınız (şu) biri (veya şu yüz çevirmeleri) sebebiyle bile kendilerini mutlakaa musıybete uğratmak istiyordur. İnsanlardan bir çoğu muhakkak ki Allahın emrinden dışarı çıkanlar (güruhu) dur.
- İbni Kesir: Ve aralarında Allah´ın indirdiği ile hükmet. Onların heveslerine uyma. Seni Allah´ın sana indirdiğinden vazgeçirmelerinden sakın. Eğer yüz çevirirlerse; bil ki, bir kısım günahları yüzünden Allah onları cezalandırmak istiyor. Gerçekten insanların bir çoğu fasıklardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve aralarında Allah Teâlâ´nın indirmiş olduğu ile hükmet ve onların hevâlarına tâbi olma. Ve Allah Teâlâ´nın sana indirmiş olduğu şeylerin bazısından seni fitneye düşüreceklerinden dolayı onlardan kaçın. Eğer onlar yüz çevirirlerse artık bil ki, Allah Teâlâ muhakkak diliyor ki, onları bazı günahları sebebiyle musîbete uğratsın. Ve şüphe yok ki nastan bir çokları elbette fâsık kimselerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Aralarında Allah´ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma, Allah´ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmasınlar diye onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.
Resim yüklenemedi.