Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَمَنِ ٱبْتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْعَادُونَ
Fe menibtegâ verâe zâlike fe ulâike humul âdûn(âdûne).
Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ama kim
- فَمَنِ
- ararsa
- ابْتَغَىٰ
- ب غ ي
- ötesini
- وَرَاءَ
- و ر ي
- bundan
- ذَٰلِكَ
- işte
- فَأُولَٰئِكَ
- onlar
- هُمُ
- (sınırı) aşanlardır
- الْعَادُونَ
- ع د و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
- Diyanet Vakfı: (29-31) Irzlarını koruyanlar -ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü onlar kınanmaz; bundan öteye (geçmek) isteyenler ise, onlar taşkınların ta kendileridir-;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Fakat ondan ötesini arayanlar ise haddi aşan haşarılardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bundan ötesini isteyenler, var ya işte onlar haddi aşanlardır.
- Ali Fikri Yavuz: Fakat bundan (zevce ve cariyelerden) ötesini arayanlar, işte onlar haddi aşanlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fakat ondan ötesini arayanlar, işte onlar haddi aşan haşarılardır
- Fizilal-il Kuran: Ama kim bundan ötesini ararsa, onlar sınırı aşanlardır.
- Hasan Basri Çantay: Fakat bundan ötesini arayan kişiler (yok mu?) işte onlar haddi çiğneyip aşanların ta kendileridir.
- İbni Kesir: Kim de bundan ötesini ararsa; işte onlar, haddi aşanların kendileridir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık her kim bunun ötesini araştırırsa işte haddi aşmış olanlar onlardır, onlar.
- Tefhim-ul Kuran: Fakat bunun ötesini arayanlar, artık onlar sınırı çiğneyenlerdir.
Resim yüklenemedi.