Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَرَفَعْنَٰهُ مَكَانًا عَلِيًّا
Ve refa’nâhu mekânen aliyyâ(aliyyen).
Onu yüce bir makama yükselttik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onu yükseltmiştik
- وَرَفَعْنَاهُ
- ر ف ع
- bir yere
- مَكَانًا
- ك و ن
- yüce
- عَلِيًّا
- ع ل و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onu yüce bir makama yükselttik.
- Diyanet Vakfı: Onu üstün bir makama yücelttik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve Biz onu yüce bir yere yükselttik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Biz onu yüce bir yere yükselttik.
- Ali Fikri Yavuz: Biz onu yüce bir mevkiye (göklere veya Cennet’e) yükselttik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve biz onu yüksek bir mekâna ref´ettik
- Fizilal-il Kuran: Onu yüce bir konuma çıkarmıştık.
- Hasan Basri Çantay: Biz onu pek yüce bir yere yükseltdik.
- İbni Kesir: Onu yüce bir yere yükselttik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onu yüksek bir makama kaldırdık.
- Tefhim-ul Kuran: Biz onu yüce bir mekân (makam) a yükseltmiştik.
Resim yüklenemedi.