Your browser doesn’t support HTML5 audio
ءَأَشْفَقْتُمْ أَن تُقَدِّمُوا۟ بَيْنَ يَدَىْ نَجْوَىٰكُمْ صَدَقَٰتٍ ۚ فَإِذْ لَمْ تَفْعَلُوا۟ وَتَابَ ٱللَّهُ عَلَيْكُمْ فَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ ۚ وَٱللَّهُ خَبِيرٌۢ بِمَا تَعْمَلُونَ
E eşfaktum en tukaddimû beyne yedey necvâkum sadekât(sadekâtin), fe iz lem tef’alû ve tâballâhu aleykum, fe ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve etîûllâhe ve resûleh(resûlehu), vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne).
Baş başa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- korktunuz mu?
- أَأَشْفَقْتُمْ
- ش ف ق
- أَنْ
- vermenizden
- تُقَدِّمُوا
- ق د م
- önce
- بَيْنَ
- ب ي ن
- önce
- يَدَيْ
- ي د ي
- gizli konuşmanızdan
- نَجْوَاكُمْ
- ن ج و
- sadaka
- صَدَقَاتٍ
- ص د ق
- çünkü
- فَإِذْ
- لَمْ
- yapmadınız
- تَفْعَلُوا
- ف ع ل
- ve affetti
- وَتَابَ
- ت و ب
- Allah
- اللَّهُ
- sizi
- عَلَيْكُمْ
- artık kılın
- فَأَقِيمُوا
- ق و م
- namazı
- الصَّلَاةَ
- ص ل و
- ve verin
- وَاتُوا
- ا ت ي
- zekatı
- الزَّكَاةَ
- ز ك و
- ve ita’at edin
- وَأَطِيعُوا
- ط و ع
- Allah’a
- اللَّهَ
- ve Elçisine
- وَرَسُولَهُ
- ر س ل
- ve Allah
- وَاللَّهُ
- bilmektedir
- خَبِيرٌ
- خ ب ر
- şeyleri
- بِمَا
- yaptıklarınız
- تَعْمَلُونَ
- ع م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Baş başa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
- Diyanet Vakfı: Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah´a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yoksa fısıltınızdan önce sadaka vermekten korktunuz mu? Madem ki, yapmadınız, Allah da size tevbe lütfetti, artık namaza devam edin, zekatı verin ve Allah´a ve peygamberine itaat edin! Allah her ne yaparsanız haberdardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah´a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
- Ali Fikri Yavuz: (Peygambere maruzatta bulunmak için) konuşmanızdan önce sadakalar vereceğinizden korktunuz mu? Mademki (emredildiğiniz şeyi) yapmadınız, Allah da sizin kusurunuzu bağışladı. Artık namazı gereği üzre kılın, zekâtı verin. Allah’a ve peygamberine itaat edin. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ya!.. Fısıltınızdan önce sadakalar takdim etmekten korktunuz mu? Mâdemki yapmadınız Allah da size tevbe lûtfetti artık namaza devam edin ve zekâtı verin ve Allah ve Resulüne itaat edin ki Allah habîrdir her ne yaparsanız
- Fizilal-il Kuran: Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermenizden korktunuz mu? Çünkü yapmadınız. Allah sizi affetti. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah´a ve Resulüne itaat edin! Allah yaptıklarınızı haber alandır.
- Hasan Basri Çantay: Mahrem konuşmanızdan evvel sadakalar vereceğinizden korkdunuz mu? Çünkü işte yapmadınız. (Bununla beraber) Allah sizin tevbelerinizi kabul etdi. O halde dosdoğru namazı kılın. Zekâtı verin. Allaha ve peygamberine (diğer emirlerinde de) îtâat edin. Allah, ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır.
- İbni Kesir: Mahrem bir şey konuşmazdan önce, sadaka vermekten korktunuz mu da yerine getirmediniz? Fakat Allah, sizin tevbelerinizi kabul etti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah´a ve Rasulüne itaat edin. Allah; işlediklerinizden haberdardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ya maruzatta bulunmadan önce sadakalar takdîm etmenizden korktunuz mu? Madem ki yapmadınız ve Allah üzerinize afv ile nazar buyurdu, artık namazı ikame edin ve zekâtı verin ve Allah´a ve Peygamberine itaat eyleyin ve Allah yapar olduğunuz şeylerden haberdardır.
- Tefhim-ul Kuran: Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermenizden ürküntü mü duydunuz? Çünkü yapmadınız, Allah sizin tevbelerinizi kabul etti. Şu halde namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah´a ve O´nun Resulüne itaat edin! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olandır.
Resim yüklenemedi.