Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ جَآءَكُمْ يُوسُفُ مِن قَبْلُ بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَمَا زِلْتُمْ فِى شَكٍّ مِّمَّا جَآءَكُم بِهِۦ ۖ حَتَّىٰٓ إِذَا هَلَكَ قُلْتُمْ لَن يَبْعَثَ ٱللَّهُ مِنۢ بَعْدِهِۦ رَسُولًا ۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ مُّرْتَابٌ
Ve lekad câekum yûsufu min kablu bil beyyinâti fe mâ ziltum fî şekkin mimmâ câekum bih(bihî), hattâ izâ heleke kultum len yeb’asallâhu min ba’dihî resûlâ(resûlen), kezâlike yudıllullâhu men huve musrifun murtâb(murtâbun).
Andolsun, daha önce Yûsuf da size apaçık deliller getirmişti de, onun size getirdikleri hakkında şüphe edip durmuştunuz. Daha sonra o ölünce de, “Allah, ondan sonra aslâ peygamber göndermez” demiştiniz. İşte Allah, aşırı giden şüpheci kimseleri böyle saptırır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve andolsun
- وَلَقَدْ
- size gelmişti
- جَاءَكُمْ
- ج ي ا
- Yusuf
- يُوسُفُ
- مِنْ
- daha önce
- قَبْلُ
- ق ب ل
- açık kanıtlarla
- بِالْبَيِّنَاتِ
- ب ي ن
- fakat
- فَمَا
- geri durmadınız
- زِلْتُمْ
- ز ي ل
- (olmaktan)
- فِي
- şüphede
- شَكٍّ
- ش ك ك
- şeyler hakkında
- مِمَّا
- size getirdikleri
- جَاءَكُمْ
- ج ي ا
- onun
- بِهِ
- nihayet
- حَتَّىٰ
- zaman
- إِذَا
- öldüğü
- هَلَكَ
- ه ل ك
- dediniz
- قُلْتُمْ
- ق و ل
- asla
- لَنْ
- göndermez
- يَبْعَثَ
- ب ع ث
- Allah
- اللَّهُ
- مِنْ
- ondan sonra
- بَعْدِهِ
- ب ع د
- elçi
- رَسُولًا
- ر س ل
- işte böyle
- كَذَٰلِكَ
- saptırır
- يُضِلُّ
- ض ل ل
- Allah
- اللَّهُ
- kimseleri
- مَنْ
- o
- هُوَ
- aşırı giden
- مُسْرِفٌ
- س ر ف
- şüpheci
- مُرْتَابٌ
- ر ي ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, daha önce Yûsuf da size apaçık deliller getirmişti de, onun size getirdikleri hakkında şüphe edip durmuştunuz. Daha sonra o ölünce de, “Allah, ondan sonra aslâ peygamber göndermez” demiştiniz. İşte Allah, aşırı giden şüpheci kimseleri böyle saptırır.
- Diyanet Vakfı: Andolsun ki, (Musa´dan) önce Yusuf da size açık deliller getirmişti ve onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Nihayet o vefat edince «Allah ondan sonra peygamber göndermez» dediniz. İşte Allah o aşırı giden şüphecileri böyle saptırır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bundan önce size apaçık delillerle Yusuf gelmişti. O zaman da onun size getirdiği gerçekte şüphe edip durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de: «Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez!» dediniz. İşte aşırı şüpheci olanları Allah böyle şaşırtır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bundan önce size delillerle Yusuf gelmişti. O zaman da onun size getirdiği hakikatte şüphe edip durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de «Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez» dediniz. İşte aşırı şüpheci olanları Allah böyle şaşırtır.
- Ali Fikri Yavuz: Doğrusu Mûsa’dan önce Yûsuf da size mucizelerle gelmişti. O vakit de onun size getirdiği şeyler hakkında şübhe edib durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de: “- Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez” dediniz. İşte Allah, (dininde) haddi aşan şübheciyi böyle saptırır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bundan evvel size beyyinelerle Yusüf gelmişti: o vakıt da onun size getirdiği hakıkatte şekketmiş durmuştunuz, nihayet vefat ettiğinde de bundan sonra Allah aslâ Resul göndermez dediniz! işte müsrif şübheci olanları Allah böyle şaşırtır
- Fizilal-il Kuran: Daha önce Yusuf da size açık kanıtlar getirmişti. Onun getirdiklerinden de kuşkulanıp duruyordunuz. Nihayet o ölünce: «Allah ondan sonra peygamber göndermez» dediniz. İşte Allah, aşırı giden, şüpheci kimseleri böyle saptırır.»
- Hasan Basri Çantay: «Andolsun, (Mûsâdan) evvel Yusuf da size apaçık bürhanlar getirmişdi. O vakit da onun size getirdiği şeyler hakkında şübhe edib durmuşdunuz. Hattâ o vefat edince de dediniz ki: «Bundan sonra Allah asla bir peygamber göndermez». İşte Allah, o haddi aşan şübheci kimseleri böyle şaşırtır.
- İbni Kesir: Andolsun ki; daha önce Yusuf da size apaçık burhanlarla gelmişti. O zaman da size getirdiği şeylerden şüphelenip durmuştunuz. Nihayet vefat edince: Allah, bundan sonra hiç bir peygamber göndermez, demiştiniz. İşte Allah; haddi aşan aşırı şüphecileri böyle şaşırtır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, evvelce Yusuf size açık bürhanlar ile gelmişti, o vakit O´nun size getirdiği şeylerden dolayı şüphe içinde durmaktan ayrılmamıştınız. Vaktâ ki vefat etti, dediniz ki, «Allah O´ndan sonra elbette bir peygamber göndermeyecektir.» İşte Allah haddi tecavüz eden, şekk içinde bulunan kimseyi böyle şaşırtır.
- Tefhim-ul Kuran: «Andolsun, daha önce Yusuf da size apaçık belgeler getirmişti. O zaman size getirdikleri hakkında kuşkuya kapılıp durmuştunuz. Sonunda o, vefat edince, demiştiniz ki: «Allah, ondan sonra kesin olarak bir peygamber göndermez.» İşte Allah, ölçüyü taşıran, şüpheci kimseyi böyle saptırır.»
Resim yüklenemedi.