Your browser doesn’t support HTML5 audio
ذَٰلِكُم بِمَا كُنتُمْ تَفْرَحُونَ فِى ٱلْأَرْضِ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ وَبِمَا كُنتُمْ تَمْرَحُونَ
Zâlikum bimâ kuntum tefrehûne fîl ardı bi gayril hakkı ve bimâ kuntum temrehûn(temrehûne).
Bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanızdan ve böbürlenmenizden ötürüdür.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bu durum
- ذَٰلِكُمْ
- ötürüdür
- بِمَا
- sizin
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- şımarmanızdan
- تَفْرَحُونَ
- ف ر ح
- فِي
- yeryüzünde
- الْأَرْضِ
- ا ر ض
- olmaksızın
- بِغَيْرِ
- غ ي ر
- hakkı
- الْحَقِّ
- ح ق ق
- ve ötürüdür
- وَبِمَا
- olmanızdan
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- böbürlenmiş
- تَمْرَحُونَ
- م ر ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanızdan ve böbürlenmenizden ötürüdür.
- Diyanet Vakfı: Bu, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bunun sebebi şudur. Çünkü siz, yeryüzünde haksızlıkla seviniyordunuz ve çünkü güveniyordunuz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bunun sebebi şudur: Çünkü siz yeryüzünde haksız yere seviniyor ve güveniyordunuz.
- Ali Fikri Yavuz: Size bu azap, yeryüzünde azgınlıkla sevinmenizden ve kibirlenmenizden dolayıdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bu şundan: Çünkü yeryüzünde haksızlıkla seviniyordunuz ve çünkü güveniyordunuz
- Fizilal-il Kuran: Bu durum sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizdendir.
- Hasan Basri Çantay: Size olan bu (azâb) şunlardır: (Çünkü) siz yer (yüzün) de haksız yere şımarıklık ediyor, (ahırdan çıkmış hayvanlar gibi çılgınca) taşkınlık gösteriyordunuz.
- İbni Kesir: Bu; sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve böbürlenmenizden ötürüdür.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sizin bu cezanız, yerde haksız yere pek fazla sevinir olmanızdan ve çok güvenir bulunmanızdan dolayıdır.
- Tefhim-ul Kuran: İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp azmanız ve azgınca ölçüyü taşırmanız dolayısıyladır.
Resim yüklenemedi.