Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقُل رَّبِّ ٱغْفِرْ وَٱرْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ ٱلرَّٰحِمِينَ
Ve kul rabbigfir verham ve ente hayrur râhımîn(râhımîne).
De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve de ki
- وَقُلْ
- ق و ل
- Rabbim
- رَبِّ
- ر ب ب
- bağışla
- اغْفِرْ
- غ ف ر
- ve acı
- وَارْحَمْ
- ر ح م
- ve sen
- وَأَنْتَ
- en hayırlısısın
- خَيْرُ
- خ ي ر
- acıyanların
- الرَّاحِمِينَ
- ر ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!”
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) De ki: Bağışla ve merhamet et Rabbim! Sen merhametlilerin en iyisisin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve de ki: «Rabbim, beni bağışla, merhamet buyur; Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Resulüm! De ki: «Rabbim, bağışla ve merhamet et! Sen merhametlilerin en iyisisin.»
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm) de ki: “- Rabbim! Ümmetimi bağışla, onlara merhamet buyur. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem şöyle de: «Râbbım! bana mağfiret, merhamet buyur, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.»
- Fizilal-il Kuran: De ki; «Beni affeyle, bana merhamet et, sen merhamet edenlerin en iyisisin.»
- Hasan Basri Çantay: (Habîbim) de ki: «Ey Rabbim, (mü´minleri) yarlığa, esirge. Sen acıyanların en hayırlısısın».
- İbni Kesir: De ki: Rabbım, mağfiret et, merhamet et. Sen, merhamet edenlerin en hayırlısısın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve de ki: «Yarabbi! Mağfiret ve rahmet buyur ve Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.»
- Tefhim-ul Kuran: Ve de ki: «Rabbim, bağışla ve merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.»